Yokluðunda; Üstüne bulaþan pislikleri ayýklýyorum ha bire Nereleri dolaþtýn, kimlerin ahlarý var kim bilir? Birçok yüreðin kaný bulaþýyor ellerime; Kýrklasam hamamda arlanýr mýsýn? Bilmiyorum…
Göbek taþýnýn aleviyle buluþuyor bedenin Elimde Sivas’ýn kýl kesesi… En serti de odur ya hani Oklava oklava çýkarýyorum kirlerini, Simsiyah biriktikçe önüme Kýzarmýþ teninde zerre pislik kalmasýn; Tüm gücümle keseliyorum yine Yorgun düþünce bedenim, Bol kaynar su boþaltýyorum üstüne…
Ýçim rahat deðil! Bir de, en keskininden çamaþýr suyu… Biraz beklemelisin arýnmak için Gözlerimle görüyorum aklandýðýný; Kurnayý doldurup doldurup boca ediyorum üstüne…
En mis kokulu sabunla köpürttüðüm lifimle, Ovuyorum son kalan kýrýntýlarý Paklanýyorsun kýrk tas su dökerken bedenine Bildiðim tüm dualarý okuyup, ruhunu da aklýyorum…
Ýlk gün ki gibi parlýyorsun artýk Bense bitap düþüyorum Eserimden memnunum ama Sana; istediðim sana kavuþmanýn mutluluðunu yaþýyorum…
Tam her þey düzelip, alýþmýþken seni sensiz yaþamaya Ve bendeki seni akladým derken, “Böyle daha mutluyum” diye karar vermiþken hem…
Vurduðun her kýyýda üstüne yapýþan pisliklerle, Ellerinde açtýðýn yaralarýn kanlarý damlarken, Her ihanetin alnýna yazýlmýþ bir vaziyette, Çalýyorsun yine kapýmý umarsýzca…
Gelme artýk, gelme! Hiçbir þey eskisi gibi deðil, Sen ayný kýyýlarda kal Ya da yeni kýyýlar bul kendine…
Ne olur Benim yüreðime býrakma pisliklerini Onca emekle akladýðým seni, yine kirletme Seni bendeki halinle býrak kendi halime…