pilini mi tazelemeliyim hayatýn benimle baþlayan saflarýnda
nicedir kalemime küsen mürekkep kokulu anýlar
bir þairin þiirini yineliyor oysa
ve bir sancý aynadaki gizli kalmýþ çocukta
melal peydahlayan gecenin on ikiye vuran sularýnda
durmalýydý zaman
pilini bitirmeli miydim yoksa...
yetim kalmýþ beklentilerin ardýna bakmadan geliþini kutlarken
dilimin altýnda yatan piþmanlýklarýn ömrüme ait olan
kurbanýný çoktan Allah’a sunmuþ küskün kadýn
gönlünde öldürdüðü ayrýlýðý birlikteliklere satarken
iki parantez arsýnda sýkýþan þair ve ölüm
ayrý mý yazýlmalýydý sevda içinde hüzün yoksa...
öfkeye yazýlmýþ bir yazgýnýn kimsesizliði ile bir yaprak daha atýyorum
takvimimin buzlaþmýþ sessiz sayfalarýnda
bir resim daha doðuyor münevver bir karanlýðýn dibine varýrken
bir roman yazan aciz kalem tiyatrolara sýkýþmýþsa
ve öfke dokunmuþsa dudaða
özünü varlýða muhtaç sayan ateist ruhla
kumar mý oynamalýyým acýya...
ekim sonu yanmýþ buðdaylar vurulurken taþlara
recm edilmiþ günahsýz bir kýzýn iftiralara sýkýþmýþ anýlarýyla
gömülürken topraða gözyaþlarý ve vicdan
kendini özleyen umudun yok olduðu bir babanýn duasýnda
üþüyordu buðdaylar
üþüyordu gece
bir küçük damlanýn mumlaþmýþ yakarýþlarýnda
kalkmalý mýydý sevda düzeni bozulmuþ dilsiz bir bedende
yarýþ mý yapýlmalýydý tasavvur edilmiþ yalnýzlýkla...
dul kaldý bir þiir daha dökülürken sitem mürekkebinden
kaf daðýný katar katar taþýyan ardýnda
bir ölü
bir ölüm yaþadýðý sanýlan bir busenin kenarýnda
daha kaç zambak saklanacak gönlü mimlenmiþ insanlar arasýnda
gülü ayýrmaya çalýþýrken dikeninden
bir bülbülün cenazesine kim aðlayacak
bir süslü tabut mu yapýlmalýydý yoksa....