Hayatý anlamaya gelen büyük adamlarýn sofralarýnda
anlamadan gidenlerin umursamazlýðý böler kimi zaman
uzun yollarýn ardýnca
uzun ceset aðrýlarýný
uzadýkça hiç kýsalmayan baþ aðrýlarý tutunur çemberine hücrelerin
Haddizatýnda hayvandýr insan
ama hiçbir hayvan insan olamaz nedense
gözleri ufalýr öfkenin
kimi zaman en büyük gaftýr devrim
kendini deðiþtirmeden, deðiþtirmektir dünyayý laf
af diletmeden yaþamýn gizine
Genleþir damarlar
ruhun kabýna sýðmadýðý maninin sahiliðinde
kýrýlýr porselen düþünceler plaka plaka
titretirken gecenin ayazý, karsýz
ölümler var etmeye devam eder yaþamak arzusunu
Çaresiz kalmanýn en kolay yoludur incitmek
bildiðini sanýp, aslýnda sadece düþlemek
O sofra
baðdaþ kurmuþ kargalarýn gözyaþlarýna tanýklýk ederken savaþlarý
hiç de yaðmurda ýslanmaya benzemez yalnýzlýk
Yavaþ yavaþ erirken zaman avuçlarýnda
kimi zaman yelkenli
yürürken asil bir karýncanýn ayaklarýyla
sevgi bile, sevdiðini sarmadan mutlu etmez dualarý
Öyle de aþkýn baþý döner
bir uçak daha þehre iner
bir tren daha geçer
bir þarký daha biter
her cesedin son cümlesi oluverir ’ah’
biraz daha kirlenir dünya
biraz daha kýrýlýr ayna