ufuk en olgun saatteyken, kýpkýzýl titredik vatana
fark etmedi çok kimse zaten olmayacakmýþ yarýn!
gözlerimiz çýra gibi tutuþtu; að alýnla aþkla ama;
ne çâre hissetmedi zafere aç soðuk adamlar
hasretimiz, birdenbire vakitler arasýndan
ayaz yiyip, kanatlanýp, yükselirken arþâ
her nidâ uykularýmýzý bölüp çýktý -barýþa
dolunay selâm verip bulutlara üzgün
artýk muzdarip, kýrýk kalpler üzre aðacak
ve ölüm; nabzýmýza vurduðunda sustu çaðrýmýz
bin yýl kadar hafif yek pare süründük meçhûle
öfkesi kýrýldý ruhun hýþýmla aheste ses duyulan
karanfiller tomurcuklandý daðlarda her vakit
kanat kanat cennete düþtü her katremiz
velhasýl;
annelerin baðladýðý yemeniyi sýyýrýp ay’la,
yaþamaya dair güneþe savurduk; o ses’e
ve-l asr’a en güzel, çok özel ibareli, davamýz uçtu
savunmamýzý býraktýk can að(a)larýna; biz takýldýk
yani þöyleki; göðe canýmýz, gövdemizden kan yürüdü
muradýmýz arýnmak deðil soyutlanmýþtýk ufuklara
zulme boyun eðmeyen biz doðulu kimseler.
sonra; yaz günü merhamet çekildi yeryüzünden
sular çekildi çözüldü müþrik yüreði divâna kadar
ceraðý sökülüp atýldý özbenliðinden bir þafak
göðsüdaðlý annelere eridi toprak ve zaman:
Kefene sarýldý umut: Mahzun her amin
oruç gecelerinde hayýflandý gecikmiþti sonbahar
tandýr önünde aðýt yakýp kara bahtlý ana dili lâl
mafsallarýna gömecek yitik oðul sevdasýný
rüyasýnda okþanýrken en makbul kelebek
----diyeceðim o ki:
-unutursan gölgesi döðülen halkýný
-yüreðin uðuldar ecel çevirdikce çarkýný
-çalacak ebed bestesi seninde þarkýný
-býkmadan dirilir bir bir bugün bura yarýn ora!
-sonsuz savaþta sende düþersin zor(b)a!
--öz yurdunda yetim duyulmaz sesleri
--öz yurdunda vedaya esiyor hevesleri
............................The End