günlerden cumartesi izlediðimiz savaþ filmiydi siyah beyaz
bütün ýþýklar sönüktü gecenin bi vakti kör karanlýkta sana doðru yola çýktým
bu þehirden de kendimden de sana göç edecektim çýktým yola sana geliyordum
ücra bir kasabanýn ücra istasyonundan kalktý trenim düdük sesi geceyi baþtan sona yýrttý oysa ben
gizlenerek sessiz sedasýz bu þehirden ve kendimden kaçmak istiyordum her köþesinde ne çok þey vardý senden ve konakladýðým kasabalarda ve köylerde
kelimeler de benimle birlikte çýktý yola kendimden göçün ilk adýmýydý bu ilk yolculuðumdu sana
sana kendim diyorum yapýþýk yaralý yüreklerimizle ben sendim sense ben
kendimden göç ettim kelimelere haber saldým göçmeden önce dedimki hece hece her gece
orta þekerli kahvem her ruh halinde göz rengi deðiþen canýma efendime
kulaðýna fýsýldanýrsa belki unutmazdýn seni ne çok sevdiðimi
artýk cümlelerden de uzaðým þimdi iki kelime yetiyor seviyorum demeye seni seviyorum
benim orta þekerli kahvem uykuyu da yasakladým uyku ne ki ne kelime ve haram ettim haram olsun uyku bana seninle birlikteliðimin saatlerini çalýyorum diye suçlu ilân ettim kendimi