Durdum, bakarak semaya bir zaman gözü doluk;
Aðlamak an meselesi eriyorum soluk soluk.
Neden sonra... Gök gürledi, boþandý gökyaþlarý,
Aðlýyordum ben, aðlýyordu sema, oluk oluk...
Gökler aðlýyor; yer gülsün diye aralýksýz.
Þart mýydý gülmek için aðlamak... Dertli, devasýz
Gökyaþlarýyla gözyaþlarý akýyordu sessizce,
Dur demek kuruntu; kanun bu! Seyret tasasýz...
......
Derken bir yavru kuþ peyda oldu, ýslanmýþ,
Üþümüþte titriyor, aðlýyor mu ne? Yaslanmýþ.
Herkes herþey aðlýyor, hep aðlayanlar toplanmýþ
Çözülmeyen kinler daðlar gibi; çabalar paslanmýþ
.....
Hayat bu: Bir yanda gülen diðer yanda ölenler,
Gözyaþýyla kanda yoðrulup ölmeden ölenler..
Bir yanda yaþamak için uðraþanlar mezarda,
Diðer yanda susan ve diri gömülenler.
Her saniyede bin; bin saniyede bir dirilenler.
........
"Kün" emri; la mekan la zaman
Ve varoluþ ne varsa kýpýrdanan, donan...
Uyanmak bu muþtulu emre; taptaze her an.
Ve yakalabilmek mutlu oluþ sýrrýný,
Güneþe meyledip, serdarlara vermek sýrtýný...
S. Edip Yörükoðlu