Þu deniz daðlarý getiriyor
dalgalar beyaz beyaz iþliyor iskeleyi
sýký fýký olmuþtur bu sýrýtkan martýlar
çatýlara sarýlýrlar kanat dolusu
maviden ödünç bir þeyler alýr rüzgâr
bir feribot denizi zýpkýnlar
suya karýþmayý sever de pencereler
rüzgâr kendini tanýtýr durmadan
nefes kokusu yýkanýr suyun sarmaþýðýnda
evler durmaz Güzelyalý’da, yürür
omuzlarýna yüklenir çaylak baharýn
þu deniz Gemlikli bir kadýnýn eteði
þu deniz telaþla taþýnmasý Armutlu’nun
ben bunu bilir bunu söylerim
hatýrasýndan öperim gözüme takýlan dalgayý
burasý bir güzel at, bir aþk istasyonu
yüreðini çitle çevirmenin bedelidir yalnýzca ’bakmak’
uzaklara, uzaða, yön bilmez usa
yanaþmak yelkenli bir temizliktir
gölgelere sorsam tenine melekler oturmuþtur
kaybolmuþtur yavaþça Haziran güneþ köþkünde
sorsam akþama yerlisi olmuþtur Mudanya’nýn
dolaþýp selamladýðýný gördüm çünkü esnaflarý
ben yine de belli ki deniz olamam, ama rüzgâr dinlerim
dilimin bir kýsmýný býrakýrým koyaklara
taþýn içindeki sýrla boy ölçüþerek
bir sigara, bir çay dokusu, bir fesleðen biriktiririm
marinaya baðladýðým þiirlerde
akþamýn sekizi gibi hafifçe kararýr bakýþmalar
yelkenler düþe iner, kýpýrdanýr böyle bir sevmek
sütliman olur da geniþ balkondan kuduran atlas
evler yürümez, kendi aðýnda kavrulur balýklar
suyun nabzýnda atar balýkçýlarýn yazgýsý.
gitarýn sesini açar rüzgâra doyan bir þiir
senin aðzýnda Destina çiçekleri
Güzelyalý, kimin uydurduðu bir gerçektir!
yaþlý bir adam portresi gibi çömelir gece
sahile sevgililer vurur, ayrýlýk ki hep bir ihtimal
ben kendime sadýk bir yalnýzlýk edinirim
yatýya kalýrým dudaðýnda þiirin!