Daha dün gibiydi ne vakit geldi geçti,
Bir düþ perisine uðrayan çocukluðum.
Annemin bakýr tasýndan temiz su içti,
Günleri zamandan saymayan çocukluðum.
Körebeden geçerdi evcilik oynuna,
Sanki koca bir dünya sýðardý koynuna,
Sarýlýnca þefkatli annemin boynuna,
Þýmarýrdý güzel söz duyan çocukluðum.
Kumdan yollar çizerdi virajlý ve sapak,
Tutmazdý nasihat ki bu küçücük kulak,
Elzem olduðunda babadan gelen dayak,
Köþede sýzardý aðlayan çocukluðum.
Her yer oyun sahasý her nesne oyuncak,
Neþe kapýsýný aralardý salýncak,
Ýki kardeþe düþünce bir elma ancak,
Yüzünü asardý doymayan çocukluðum.
Bir gazoz kapaðý üç miskete eþ deðer,
Pulu hep alttan çekerdi hileci meðer,
Haneye düþmesin topal kasaptan ciðer,
Oradan uzardý koklayan çocukluðum.
Düþünce sünnetçi avazýyla sokaða,
Bir kuytu bul yahut oradan kaç ýraða,
Daha henüz elim deðmemiþken taraða,
Güzeli yüzünden anlayan çocukluðum.