Unutmuþa benzerler, sürüyle saldýranlar
Kaç kere tosladýlar þu koskoca hisara
Sarhoþ olup dünyayý ayaða kaldýranlar
Boðulup kanlarýnda düþtüler inkisara
Kendimizi boþ þeyle, hayalle dolamadýk
Türlü eza ve zorluk etmedi bizi yoldan
Dostlar uçup gittiler, biz nefes alamadýk
Öncülere baktýk ya, çok ibret aldýk kuldan
Maðrurca süzülürdü sanki altýndan tepsi
Boynunda dizim dizim yýldýzlar gerdanlýktý
Ve yorgun bedenlerle koç-yiðitlerin hepsi
Parlayan simalarla uçuþlarý anlýktý
Açarken birer birer ufukta kapýlarý
Altaylardan yol alan gökbörü nefesliydik
Aðustosta imanla yýkýp þer yapýlarý
Esarete son verdik; “Biz aðustos nesliydik”
Yol aldýk hiç durmadan atarken nurlu þafak
Hýzla geçtik daðlarý sanmayýn ufak ufak
Yazýp çizilenlerle atiyi tasarlayýp
Eskinin hatasýný bir bir bulup not ettik
Böylece cýlýz yanan ateþleri harlayýp
Yýkýlmadýk diye de âleme ispat ettik
Birleþtik ayný yolda tarihi açýn, bakýn
Tarihin genlerine girmeye hevesliydik
Dokuz asýr önceki o ruhla akýn akýn
Þahlandýk aðustosta; biz aðustos nesliydik
Merttik, mertçe vuruþtuk yaklaþýrken ikindi
Yirmi altý Aðustos, Malazgirt’ten coþ geçtik
Göklerde uçan atlar susadý yere indi
Otuz dedi Aðustos; Dumlupýnar’a göçtük