Alametler baþlamýþ, anlamaz ki densizler
Gök baðýrýr yer susar; varlýk korkuyla pusar
Denizler çalkalanýp yuttuklarýný kusar
Kaçýþýrlar çýlgýnca kör topal, nedensizler
Lakin kurtuluþ yoktur, bilmez fikri ensizler
Lanetler korkutmuyor akýldan kopanlarý
Kalemler azmýþ hepten defterlerse isyanda
Daðlar gazaba gelmiþ tepecikler nisyanda
Dar boðazlarda koymuþ yolundan sapanlarý
Sahip þaþmaz hesapla kurmuþ tüm kapanlarý
Yere doðru akarken, yerden kopan figan var
Bulutlar damla damla, rüzgârlar uðuldarken
Ve nehirler kudurmuþ, ayakta, çaðýldarken
Terse akan sularýn akýþýnda efgan var
Tuðyan deðil, biline; eyvallah, bela savar
Hayaller derdest olmuþ ömürler nihayette
Düþler elden alýnmýþ ve zaman noktalanmýþ
Renkler, tonlar perdesiz; canda olan talanmýþ
Doðu-batý birleþmiþ ilk günde, bidayette
Zaman geçmiþ anlatýr görsel cümle ayette
Bakaný görmez eden bir sis göze doluþur
Sürü gitmiþ, çoban yok; sanki vakit hitamda
Kaçýp kurtulmak için niyetli adam tam da
Koþmak ister velâkin, ayaklarý dolaþýr
Gök buluta; bulut suya; su topraða bulaþýr
-Gök baðýrýr yer susar; varlýk korkuyla pusar
Denizler çalkalanýr, yuttuklarýný kusar-