O saf kokularýyla,
Cennet tepelerinden gelen dokularýyla,
Gonca gonca güller açýlýr,
Kevser kýyýlarýnda sulara nur karýlýr.
Ve sýrlý hikmet ile rahmet arza saçýlýr.
Nehirler çok sayýda,
Dolar gelir taþkýna,
Güller Þahý Muhammed Mustafa’nýn(S.A.V.) aþkýna.
Salât, selam ederek,
Yâre gönderelim yâre, sararak gonca gülle.
Hoþ kelamla, dualarla, mutmain kalp, saf dille.
Kutsal yolda yürürken huzura coþ kandille,
Zikrederek…
Gül, hecede tek ise,
Elif tek bir doðrudur; O’na si mgedir lâle.
Denk var mýdýr, melale?
Billurdan bir köprü ki zaman ile sarýlýr.
O köprüden insanlar akar sanki þelale.
Açar güller kýyýda,
Sular gelir taþkýna,
Güller Þahý Muhammed Mustafa’nýn(S.A.V.) aþkýna.
Yoluna baþ koyup her gün,
Sýdk ile zikredelim, doðrudan yürüyüp Hakk’a,
Aþalým zorluklarý, güzellikten þaþmadan, azmederek mutlaka,
Hak yola aka aka,
Alalým ün.
Lalezardan gülþene,
Yol gider ince uzun; aþk ehli yürür yorulmaz.
Güle hasret durulmaz.
Karanlýðý aðaran ay, ortadan yarýlýr.
Rabbin hikmetlerinden asla sual sorulmaz;
Lakin daðda vahþi ayý da,
Döner birden þaþkýna,
Güller Þahý Muhammed Mustafa’nýn(S.A.V.) aþkýna.
Bulut aðar gökyüzüne,
Kelebekler uçuyorken kodlandýklarý minvalde,
Bir mevsimlik ömürde, konarlar cennet düzüne.
Bak Rabbin gecesine ve dahi gündüzüne,
Gel özüne.
Lâle boyun bükerse,
Gül dalýnda mahzun olur, bülbül aðlar zarý zarý,
Terk ederken gülzarý.
Sanýlýr ki âþýk, maþukuna darýlýr.
Bu hal çokça yayýlýr ve bir daha bal toplamaz arý.
Dallar istenen sayýda,
Durmaz artýk ýþkýna,
Güller Þahý Muhammed Mustafa’nýn(S.A.V.) aþkýna.