Yaklaþýyor akþam, serin karný üzerinde kaplumbaða misali sürünerek doðudan… Perdeni çek, pençede yýlan taþýyan kartal misali uçan güneþin ardýndan… Taze incirden alýyorum güneþin tadýný, çukurunda bekliyor gözlerim kalýcý ziyaretlerini… Yaklaþýyor akþam, milyonlarca beden üzerinden geçerek… Sýrada sen varsýn, ellerin yalnýz ve yorgun, yüzün yalnýz ve solgun, çürümekte, diþlerin senin mi? Aklýn henüz seninken, nefret sýzdýrýr kelimeler, zýmpara dillerimizi, birbirine yeterince sürtmedik mi? Yaklaþýyor akþam, bir fincan kahve misali sessiz, senin için geliyor doðudan, üçüncü kat penceresinden kýsa bir düþüþe ne dersin? Yoksa köprüyü mü tercih edersin? Ya da otuz yýl sonunda emekli olmaya çalýþýrken ölümü beklemeyi mi? Acýsýz bir yol yok… Kadýköy vapurunda cenazeye eþlik ediyor martýlar, hayat denize, deniz hayata taþarken, güverte sakin, insancýklar, birkez daha geleceðe, yaklaþan akþama gitmekte…
Sosyal Medyada Paylaşın:
iveysi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.