Yaðmur öfkeli þehrime karþý döküyor sandýðýndan karanlýðý
Yakýn mezarlýðýn soluk sakinleri
Ve üzerinde puslu ölümü varoþlarýn
bir çöp arýyor zeminde kedi
Kýpýrdanýyor huzursuzca uyuz vücudu;
kanallarda yaþlý bir þairin dolaþan ruhu
bir hayaletin hüzünle titreyen sesi
Bin yýllýk aðaç gibi anýlarým var.
Makbuzlara boyalý esmer saçlarý
belleðim beynimden saklýyor sýrlarýmý
bir piramit, büyük bir kubbe
insandan çok mezar saklýyor
Ay ýþýðýnýn, boyadýðý tabut
ve piþman þiirlerim
En sevdiðim ölülere yakýþýr
eski bir surat gül solgunuyum
yýlaþýrý madeni antik yatýyor yaðmur
þikayetçi pastel ve solgun mendil
kapalý bir þiþeden parfüm kokluyor
Hiçbir þey, topallayan gün kadar uzun deðil
Karlý yýllarýn altýnda her þey
Can sýkýntýsý, asýk surat, meraksýzlýk meyvesi
Sonsuz boyutlara varýr ;
- Þimdi, sen yoksun, ey yaþayan madde
korkuluk ile çevrili belli belirsiz granit,
Sisli bir Sahra’nýn altýndaki düzlük
Eski bir sfenks ilgisiz dünyaya
Harita üzerinde kayýp vahþi bir mizaç
batan güneþ ýþýðýnda sarký söyleyen sadece ;
Bellek
yaðmurlu bir ülkenin kralý gibiyim
Zengin, ama güçsüz, ve henüz çok genç yaþlý
Onu yaratan eller bile sikayetçi
Artýk oyalamýyor insafsýz hastalýk
Yataðýnda, bir mezar çiçekleniyor
Ve yakýþýklý prens, bekleyen bayanlar,
Utancýný gizleyecek elbise bulamýyor
Bu genç iskeletten bir gülümseme çalmak için.
aðýr yogunlukta gökyüzü bir kapak aðýrlýðýndaki zamanýn
inleyen ruh üzerinde uzun sýkýntý kurbaný,
Ve ufuklarý kucaklayan daire
Kara gün býrakýyor gecelerden
toprak nemli bir hücreye dönüþtüðünde,
bir yarasa gibi umut
gidiyor çekingen kanatlarý duvarlara döverek
Ve çarparken basýný çürük tavana
Ne zaman yaðmur sonsuzca uzar
Geniþ bir hapishaneyi taklit eder
Ve rezil örümceklerin dilsiz toplumu
Beynimin içine kafes býrakýr
öfke ile aniden çanlarý sýçramada
Ve korkunç bir kükremeyi gökyüzü savurmada
Ve göçebe veya ülkesiz ruhlar
Yaðmur suyunda ýslanýrlar
Kutsal bir ayine ýsrarla baþlayanlar ;
Gözlerin metis ve bereketli
süt ve meyan ihtiþamý
ürpertiyor düþündükçe bem beyaz geceleri
baþý hafifçe düþüyor ellerimin arasýna
ve sen sonsuzca emmektesin parmaðýný
Gözlerin metis ve yuvarlak
tüm gecelerimi aklamakta
Zaman bronz çagýnda sanýrým
ince dantel yuvalarýn
bakýyor eðrilerinden
kumaþ gibi yumuþak kapsar ellerimi
çabucak açmam gerek çabucak
kamaþan gözlerimin önünde
terkedip yuvasýný uçacak kuþlar
ipuçlarý dudaklarýnýn
sertleþmesinde dil zelzele gerdanýn
þarkýsý göðüslerinin
Gözlerin büyük üzüm demetleri,
Yakýp gözlerimi kanatýr kirpiklerimi,
Gözlerin sýcak ve nemli ekmek
Vahþetin ellerimi yakmakta
ve zebil bebeklerin mor dudaklarýnda
bereketli göðüslerin
kandiller ardýna gizlenmis göðüslerin
bombalamakta öte beri
ilahi senin göðüslerin
rüzgar benim ortaðým
tan yerine dek.
Ve tutulmasý gülümsemenin
Erken yürüyüþü sabahýn
Yollarda nane kokusu
Yaðmurda saçak uçlarý bir bir ýslak
Ne de çok gürültülü çoðalan göðüslerin
avluda bir çamaþýr ipinde
Yazýlýdýr senin kýnalý çaðýn
Gökyüzünü çekiþtirip iki ucundan
Bir ilkyazýn üstüne koyulu göðüslerin
Çýldýrtýlmýþ bir kuþ yuvasý gençliðin
Yastýklarýn oralarda biriken hatýralarýn
Yorulur pembe korkularýndan
Ya yüreðin kaç yana akar heybelerinden
Gökyüzünü sorar desenlerinden
Ne de çok gürültülü çoðalan gülüþlerin
Büyüyen bir su senin ardýndan
Evin tenha köþelerinden akarý kýz
Kamaþýr ve yansýr odalarda
Sandýklarýn zenginliðinde
lavanta kokulu bir ince yaðýz
Ne de çok gürültülü çoðalan göðüslerin
gül kokusu hatýralarýmýn
amansýz, acýmasýz
gittikçe daha keskin daha yoðun
dayanýlmaz birþey oluyorsun, biliyorsun
yüzü sararmýþ, titriyor dudaklarý
þakaklarý ter içinde
tam alnýnýn altýnda masmavi iki ateþ
iki su, iki deniz
bazan iki damla yaz yagmuru
mermerlerini emerek dalgalarýnýn
þiirler söylüyor denizlerime
ve senin böyle amansýz gül koktuðun gibi
yaþamanýn herbir yerinde.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.En Çok Okunan Şiirleri
böcek gündüzün geceye borcu nedir? iki kapı hoyrat bir umut Sen anlarsın Can sıkıntısı ve seni sevmek üzerine Aşık dik durabilmek Yaban Gülendam