Hýrçýnlýk bozduðunda akþamdaki sessizliði
Týrnaklarýmý kanatarak yazmýþtým ismini
Bir adýnýn hasret bir adýnýn yalnýzlýk olduðu sensizliði
Kirpiklerim paslý parmaklýk
Utanýrým aya dokunmaya
Gecenin fecri düþerken hücrelerime
Yýkýlmak vardý þavkýn düþtüðü yerlere
Yarým kalmýþ mektuplarda kelepçelerle paslandýrdým
Karanlýða inat akla zarar hasreti ziyan etmeksizin
Harçlýðýný kazanamamýþ çocuklar gibi
Anne gölgesine sýðýnýrcýcasýna sarýldým eteðine
Zavallý olmadan ay kadar dik bakýþlarýmla
Yaðmur yada deniz biz gibi ýslaktý
Þehirler ve sokaklar biz gibi kimsesizdi
Devrilirken cümlelerimizdeki caddeler
Kibritsiz yakýldý yüreðimizdeki volkanlar
Ýçimizdeki lavlar su olup akarken altýmýzdaki nehirlerden
Eridik kemiklerimizdeki tenimizle birbirimiz terletirken
Yazamadým seni mum biter kalem tükenirken
Sana oysa ne þiirler yazacaktým yeþertmek için sonbaharý
Baharda seninle badem çiçekleri açarcasýna
Dalýndan ayrýlan kuru yaprak
Dökülürken kahverengi topraða
Her yer ayrýlýk þehir sessiz kimsesiz
Bir kayan yýldýzýn anlýk parlaklýðý
Sýðýndýðým gecenin etekleri üþürken
Geldim iþte kapýna sensizlik
Þiirsiz sokaklara kýr aðý dökülürken
Neden dizeler aðlar ki
Gönül dizesiz yakýlýrken kendi kentlerinde….
Ýþçilik iþte yüreklice gece yarýsý
Üç beþ nöbetimde sana yazabilseydim
Belki þiir bile yazacaktým bu soðuk geceye inat…
Beceremiyorum iþte bu þehre sana dair þeyleri yazmayý
Alýþamadým iþte ne bu þehre
Ne sana dair þiirler karalamayý
Yazabilseydim sana dair çok þiir biriktirecektim
Koca þehrin sokak lambalarý kadar
En azýndan IÞIK ta kalacaktý iki kiþilik gölgemiz…