gözlerimden isyan çalan ucuz yosma bakýþlarýn
kaç kez girmiþ iki kirpik arasý yalnýzlýðýma
iki kör kuyu sessizliðinde eðleþir
sanýrsýn ki aðlayacak
oysa sadece susacak
kalýpsýz bedenimin
dikiþ tutmayan mahremine küfür sayan
o arsýz bakýþlarýn var ya
iþte o arsýz bakýþlarýn
tek perdelik mahcubiyetim
sesinde hayta bir intihar ezgisi
vurmalý nefret sazýndan geçmiþsin belli
pek muhterem gönüllere raks ettikçe
edebin en afillisi
ruhun gýcýrdatmakta bedenimi
yüzünde efsunlu bir ilahinin
okunmak için sýrasýný bekleyen ihaneti
o yüz/süz yüzün var ya
iþte o yüz/süz yüzün
aynadaki hiçliðim
yamalý bohçadan cinsiyetsiz ademoðullarý
kalpten on beþ gurur boyu eðildikçe
þu kanatlarým olmasaydý eðer
kanatýrdým geçmiþimdeki
geleceðin emanetçisini
söz bu iþte herkesin dilindeki çið
oysa sende bu þiire elçi
o çok bilmiþ dilin var ya
iþte o çok bilmiþ dilin
unuttuðun ezberim
mora beyaz çalan ayrýlýk
hayatýn gölgesinde kalmýþ korkuluk gibi
tutmak ne mümkün seni
içinde yolun bencillik korosu
özgürce sevebilmek
bir emek ve kutsallýk kokusu
ayný zamanda kalbinin korkusu
o çok korktuðun aþk var ya
iþte o çok korktuðun aþk
hazzýn temsili…
alicengizoyunu
(… üzgünüm sevgili, yer kalmadý… bu akþam “kalbim” kapalý giþe oynuyor…)