Çýngýrak sesi gibi kulaðýmda otogar-ssk yönüne giden tramvayýn gürültüsü… Porsuðun lensidir gri gökyüzü altýnda ince buz… Ot kokusu düþer karanlýk köþeye… Sisli sabahta tramvay duraðýndan at arabasý geçer. Nerede bunu çizecek yetenekli ressam? Odun pazarý evleri gibi renkli rüyalar görür Doktorlar caddesindeki bankta oturan heykel… Bir cuma akþamý trafiðinde yaþlanmayan insanlar þehrinde yürürken ölüm akla düþmez… Adalara yürüyerek gidebildiðin tek yerdir… Sýcak evin soðuk kapýsýdýr… Kalýn palto içinde ince bedenler, yürür, ezerek taze karlarý… Ýlk dersi kaçýrma endiþesi yazýlýkaya gibi büyüyen gözleriyle hýzlý ve rahat görünerek geçerler yanýndan… Bir daha asla olamýycaðýn bir yerde bükülen zaman geleceðe, mevsimin ilk karý ilk kadýný ilk yalaný ilk harcý ilk dersi ilk bursu mevsimin en güzel günü düþen kar taneleriyle karþýlýklý içilen sigara eþliðinde… Kýrmýzý tuðladan cennet, yýlbaþýnda süslenen çam aðacý, yokuþ aþaðý yürürken çýkýþ kapýsýna Yunus Emre sesi kulaklarda “Bu kapýdan eðri odun bile giremez…”
Sosyal Medyada Paylaşın:
iveysi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.