Alışkınız biz hançere, vuran vursun; biz vurmayız...
Hoş söylenen sözü şerre; yoran yorsun; biz yormayız
Sanma güçlü; bilek büken, mahir; kalbe sevgi eken,
Dalda gül var iken diken; deren dersin; biz dermeyiz
Sahip değilsen diline, adam değilsin, biline!
Dizgini nefsin eline; veren versin; biz vermeyiz
Gönül odur ki hâr ola, dosta güzel diyâr ola,
Kapı çalana parola; soran sorsun; biz sormayız
Dinlemeyip günah, yasak, giden gitsin Hakk’tan uzak
Ona buna hile tuzak; kuran kursun; biz kurmayız
Yanan soba olmaz issiz, gül bahçesi kalmaz ıssız
Haksızlık görünce sessiz; duran dursun; biz durmayız
Haram katma helal aşa, iyilik et vurma başa,
Her sözünü kinden taşa; saran sarsın; biz sarmayız
Hak yiyenin gülmez yüzü, edeb ile söyle sözü,
Konuşurken kafa-gözü; yaran yarsın; biz yarmayız
Mü´mine nimet her çile, nefis ne dese nafile,
Bir gönülü bile bile; kıran kırsın; biz kırmayız
Kanmaz gönlüm alkışlara, alıştım kara kışlara,
Doğruları yanlışlara; karan karsın; biz karmayız
Üç şey var ki, olmaz onsuz; vatan, bayrak ve ezansız,
Kara toprağa imansız; varan varsın; biz varmayız.
Mecit AKTÜRK
Berlin 18.07.2012