ANTİKALAR

Hohen Bleichen caddesini anarak

Büyük günümüzün gürültüsünden uzakta,
geçmiþte þan ve þeref, boþlanmýþ, hurda þimdi;
durur sessiz eþyalar, tozlu, tuhaf, bambaþka
birkaç koket fincan, Biedermeier stili.

Solgun bir imparator, üstlerine kurulmuþ,
solgun, ama büstüne alçýlanmýþ görkemi.
Bir Okyanus timsahý, içersi doldurulmuþ,
sýrýtýr çakýrkeyf, camyeþili gözleri.

Bir bronz çýpa sapý, Akýllý Karl’dan kalma,
parlar kat kat göbeði üstünde Buda’nýn.
Bir topuz perukadan hafif yayýlýr hâlâ
ayartýcý kokusu çok eski bir pudranýn.

Tahta, katý çizgilerle bir Malezya putu
bakar bön. Melezlerin bir donuk parýltý diþlerinde.
Görür savaþ düþleri, paslý silahlar, mutlu,
ve výnlar Rembrandt’ýn gölgeleri içinde.

Barok komodinde bir ölüm kurdu,
çýtýrdatýr kurumuþ tahtalarý habire.
Výzýldar bir sinek, üzgünce bir türkü,
çöker de on üç cilt Schopenhauer üstüne.



Sosyal Medyada Paylaşın: