Cebeci İstasyonu ve Sen
Cebeci Ýstasyonunda bir akþam üstü
Ýncecikten bir yaðmur yaðýyordu yollara
Yeni baþtan yaþýyorduk kaderimizi
Sýcak bir kara sevda
Yüreðimizin baþýnda baðdaþ kurup oturmuþtu; Acýmsý, buruk.
Mühürlenmiþti aðzýmýz bir sessizlik içinde Sessizliði üstümüzden atamýyorduk
Bir saçak altýnda kararsýz, yorgun
Saatlerce duruyorduk
Kimse görmüyordu bizi
Cebeci Ýstasyonunda bir akþam üstü
Yeni baþtan yaþýyorduk kaderimizi
Cebeci Ýstasyonunda bir akþam üstü
Bir baþka türlüydü bu insanlar
Sen bir baþka türlüydün
Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi Gözlerin gözlerimde erimekteydi
Bir mermer heykel gibi yanýmda duruyordun
Beni býrakma diyordun
Meyhane sarhoþlarý gibi sýrýlsýklam
Bir yalnýzlýk duyuyorduk
Aðlýyordun, aðlýyordun...
Cebeci Ýstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiþ bir keman teli gibiydik
Ankara Kalesi’nde bir eski çalar saat
Bilmem kaça vuruyordu
Bir yaðmur yaðýyor inceden ince
Ýçimizdeki binbir düþünce
Harmanlar misali savruluyordu
Islanmýþ bir ceylan yavrusu gibi
Tiril tiril titriyordun
Gitsek gitsek diyordun.
Yüreðimin atýþýndan deli gönlümce
Sýrýlsýklam, paramparça, permeperiþan
Türküler söylüyordum
Aðlýyordun, aðlýyordun...
Þimdi, þimdi seni düþünüyorum
Cebeci yollarýnda rüzgarlar esiyor, serin Paramparça düþmüþ gönül ufkuma
Ýki yýldýz gibi gözlerin
Gel ey ciðerime saplanan hançer
Gel ey yüreðime oturmuþ kurþun
Göçmen kuþlar gibi çok uzaklardan
Gel artýk
Ne olursun
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yavuz Bülent Bakiler Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.