Anadolu Acısı
Anadolu, Anadolu, ah Anadolu!..
Bir yanýnda güzellik, incelik ve nur...
Bir yanýnda bin yýldan beridir süregelen
Toz-toprak, tezek, çamur...
Ýnsanlar gördüm sende; imbikten geçmiþ gibi
Yüreklerinde sýcak, misilsiz bir merhamet
Ýnsanlar gördüm yine: Hayýn, cahil, asabi...
Taþ Devrini yaþayan bir kaba kuvvet.
Sivas’ta, Divriði’de, Erzurum’da, Konya’da...
Ýnce sütunlar gördüm, þadýrvanlar, kubbeler...
Bir yanda oya gibi iþlenmiþ pembe mermer
Öte yanda öbek öbek, çirkin kaba, þekilsiz
Kerpiçten harabeler...
Baðýþlasýn þimdi bizi, vatan uðruna
Þehid düþen yüzbinlerce adsýz kahraman
Çünkü seller bir yandan götürür topraðýmý
Rüzgarlar bir yandan...
Unutulmuþ Türklüðün ceylan yürekli töresi
Çiðnenmiþ Ýslamýn koyduðu kesin yasaklar.
Bir avuç buðday, bir tutam ot, bir karýþ toprak için
Konuþur mavzerler, býçaklar...
Ve dul kalýr kadýnlar bir hiç yüzünden
Vurulur gelinler telli-duvaklý.
Bir aðýt baþlar sonra yetim kalan evlerde
Ýnce, uzun, aðlamaklý.
Anadolu, Anadolu, Ah Anadolu
Böyle görmeseydim seni, böyle tanýmasaydým
Yüreðim olmasaydý binbir yerinde...
Yaþasaydým yine seni acý duymadan
Anamýn Azeri türkülerinde.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yavuz Bülent Bakiler Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.