"Çok tuzlu bir denizim"
ey ýlýk rüzgar
sen þimdi avazýmý yüreðine damgala
damgala ki güneþin terkine sürdüðüm siyah
asaletini hýçkýrdýkça
mai’yi yetimliðinden tanýyacak harami bakýþlarýn
ve perçemlerini kaldýrdýkça gece
ütüsüz hüzünler esaretinde
karabulutlar serpecek gölgesini esinin ezgisine...
Rabbim bana kutlu bir günün en duru içtenliðiyle
týrnak içi cümlelerin kýblesine mýhladýðý bir uyku ver
ya da ýssýz aynalardan dilimin baðlama teline müptela bir diyez
ver ki yürüyeyim kervanlar arasýnda akordu bozuk kelimelerle
diken diken batarken iyi niyetim tenime...
toplasam eteklerimi çýplak kalacak hecelerim
ilk þiirim özümken
gelinciklerden çalýnmýþ al düþtü sayfamýn beyazýna
ah telime dokunuyor susuþlarýmýn derkenar cümleleri
meydan okusa da baþ parmaðým mabedine sýðmayan cümleciklere
gecenin gövdesinden sarkýyor ay siyahý kanatlarýma
hangi günaha yansam kül olan kaidemle
içimden düþüyor
kendime kendimi vuruyorum...
siz !kaplumbaða misali yürürken kaybolduðunuz nehirlerde
kutsadýðýnýz sözlerle özgürlüðü dip not düþerken yüklemlerinize
ben damarlarýma sinen yanýmdan coðrafyamýn ezik fidanlarýný dikmek için
topraðý eþeliyordum...
yüreðimde ki tik dilime vuralý
ö’tekinde susuyor
acý bilgiler öðreniyorum rüzgarlý yollarda
tek pusulasý kökleri olan
koca bir çýnar kederi yükleniyorum...
içime zehir bir týkanma pelte pelte zikkreyleyince
çoðaltýp duruyorum ay pençesinde geceyi....
dilimin lekesi þiirler susadursa,kaþlarýmýn arasýnda ki yazgý kekeme söyleniyor
zaman kalabalýk esriyor dudaklarýmda...