Mayıs 20

BÝR MAYIS GÜNÜNDEN, BÝR SONRAKÝ YIL DÖNÜMÜNE

o kýsacýk üç harfin içinde, kopmuþ bir dil, yýrtýlan türkçe, patlayan bir kalp...

her þeyin karþýlýklý olduðu minicik dünyaný düþünerek söylüyorum,
milyonlarca kez kapatýp açtýðýn göz kapaklarýna karþýlýk olarak,
milyonlarca duam var,
gel...

yerlere saçýlmýþ bedenlerin üzerine basarak,
geçerek bir kaç gençliðin üzerinden,
bir kalbi daha býçaklayarak ortasýndan,
tam da buna uygun bir tamlama bulamadan iþte,
ve öylesine belki,
ya da ölesiye, hiç bilmiyorum.

kýsacýk üç harfi, yerinden koparttýðým bileklerimle birbirine baðladým,
gel...

þimdi geçilse bir kaç sayfa ve sonuna yaklaþsak,
bekleneni karþýlayacak kadar fiyakalý bir sonumuz olsa
ah keþke...

zehir olsam dokunduðun adamýn vücudunda,
öpsen, tükürüp yerlere atsan
keþke ah...

kalp olsam, kalp kelimesini saðdan sola okuyarak, pikapýn içine koysanýz,
dönsem etrafýnýzda, dünya dursa bile olur,
ah keþke ah...

ki; kar tanesi olsam en çokta,
tuttuðun sigaranýn ucuna düþsem, ah...

þimdi, karanlýk bir odada tek baþýmayken,
bütün üç harfliler musallat bile olabilir baþýma, konu sensen

dön,
gel,
kal,
sev...

Onur Budak
Sosyal Medyada Paylaşın: