Ukbâ Mülâhazası
Ölüm bir derin uyku, uyku ölüme tam eþ;
Biri dünya, öbürü ukbâ buudlu kardeþ.
Ölüm hareketsiz bir saat, durgun bir ýrmak;
Uyku akrep-yelkovan arasýndaki tik-tak...
Birinin nabzý ölüm hissiyle atar-durur,
Birinden taþan endiþe, tâ rûhlara vurur.
Ölüm sýrlý yolculuk, mezar týpký bir konak;
Her yanda sereserpe insanlar yaprak yaprak...
Hepsinde ukbâ ciddiyeti, uhrevî vakar...
Ve bir diriliþ ümidiyle beklerler bahar...
Sessiz bir çaðlayan içinde yüzerler gamlý;
Sevinç ve endiþeyle yutkunurlar devamlý...
Kiminin rengi apak, kiminin ki sapsarý,
Kimi de hazan ortasýnda bekler baharý.
Kiminin çehresine âdeta ziftler akar,
Kiminin sîmasýnda sanki þimþekler çakar...
Bîhuzûr bakýþlar... huzûrla tüllenen yüzler...
Kapkaranlýk geceler... pýrýl pýrýl gündüzler...
Kan-irin içenler... ve ziyâ yudumlayanlar...
Sürüm sürüm olanlar... her dem O’nu duyanlar...
O’na uyanmýþ gözlerde sevinç damlalarý,
Cennetlere denktir onlarýn hâtýralarý.
Görür gibi olurlar Firdevs’i az ötede...
Ve hûri besteleri dinlerler perde perde...
Ayak basýyor gibi bir gelin odasýna,
Yürürler aþkla dopdolu vuslat adasýna.
Menzilin, mesafenin olmadýðý o dünyâ,
Uðrunda canlarýn fedâ edildiði rüyâ...
Daha ötede ise sessiz bir sürü hayran;
Ne zaman var, ne de mekân, bir O, bir de insan...
Sosyal Medyada Paylaşın:
M. Fethullah Gülen Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.