Münacat dilekçeme lâl þiirler baðladým,
Yaþlý kaldýrýmlarýn nemli ýþýklarýnda.
Mýsralarým iç çekti ben sessizce aðladým,
Aklýmýn kör düðümlü zorlu baþlýklarýnda.
Gizli saklý ne varsa sýrala þimdi elçi,
Umuda aç kapýmý arala þimdi elçi.
Halimden birkaç satýr karala þimdi elçi,
Aklýmýn kör düðümlü zorlu baþlýklarýnda.
Huzurunda bin piþman secde secde döküldüm,
Yüreðimden geçeni bilse de her anýyla.
Yüzümde mahcubiyet kapýsýnda büküldüm,
Þu karmaþýk dünyanýn sýrlý imtihanýyla.
Viran hanemim taþý düþerken yaprak yaprak,
Ömrümün denizine demir attý son durak.
Ebediyet düþümü kökten savurdu toprak,
Þu karmaþýk dünyanýn sýrlý imtihanýyla.
Ilýk ýlýk döþüme yol bulup aktýðýnda,
Ýki damla bir ömrün semeresi kârýdýr.
Avuçlarým gizlice, yüzüme baktýðýnda,
Benim yakarýþým ki; ellerimin ârýdýr.
Damla damla yaðarken ýslatýr aþk þarabý,
Dokunup da sinemde yeþertir ýstýrabý.
Sýralar dertlerimi bam telimin mýzrabý,
Benim yakarýþým ki; ellerimin ârýdýr.
Ölümsüzlük iksiri kuyusunda türabýn,
Malayani iþlerle aç gönlümü avuttum.
Uzanýp da tutuðum kendisiymiþ serabýn,
Sýrça köþküm yýkýldý kalmadý gizli putum.
Ýçi boþ bir kullukla gelmemektir niyetim,
Elçiye zeval olmaz kalmadý mazeretim.
Bu umut kapýsýnda beni býrakma yetim,
Sýrça köþküm yýkýldý kalmadý gizli putum.