Sýradan þehir rüzgârlarýný kokluyor bir buse
Uðramayacaðýmý biliyor dalgýn gözlerine
Parmaðýyla iþaret ediyor geçtiði yollarý
Son bakýþýn ön çalýþmasý yüzüyor
Gökyüzünde sessizce
Gece aldýrmýyor çocuklarýna
Karnaval cenazesi gibi parlarken ay
Göz-yaþýnýn önemi yok
Cemre çoktan düþtü kýyý þeridi çimlerine
Boþ alüminyum kutularý eziyor çuvallara açlýk bekçileri
Martý lisanlarý kuzeyden yankýlanýyor
Seviþmeyeceðimi biliyor Karþýyaka
Fayton sesleri kýrbaçlýyor sarhoþ vapurlarý
O ise Ýskeleyi bekliyor
Sefersiz, sessizce
Aþk çehresini nakýþlayan ip kopmuþ
Þiirini bitirmiþ mevsimle sürükleniyorken zaman
Önemsizleþiyor manzara tabloda çýplak kalýyor mutluluk
Daha önce defalarca soyunmuþ gibi bu hüzne
Donuk bir yolculuk
Uzun sürmeyecek
Birazdan rujundan arýnacak çilek yeminleri
Takma týrnaklarýný kaldýrýmlar törpüleyecek
Perdelerin arkasýna geri dönecek
Perdelerin üstüne bulaþacak saçýnýn boyasý
Bahar gelmiþ
Sokak müzisyenleri iþgal etmiþ þehri, kime ne
Papatyalar gibi tepelerden toplanmayacak cesareti
Çok uzun sürecek
Kýrkýndan sonra genç kýzlýða dönüþün hikâyesi
Belki de kabullenecek artýk yok aþkýn o ilk cümlesi
Seni seviyorum mu?
Güldürme beni çocuk
Acý bir tebessümle susacak en içine, susacak çocuðun yüzüne
Þehir þehre benzemeyecek
Kýz kulesinin yakýnýnda
Saat kulesinin altýnda bir randevu verilecek þairlere
Ki hiçbir martin kýrlangýçlar gibi dans etmeyecek gökyüzünde…