Onlar düþtü azaba gerçekle yüzleþtiler
Su býraktý füsun seslerini biçimsizleþtiler
Onlar içti hüsraný zamanla yüzleþtiler
Geçmiyordu vaktin an sýzýsý ölümsüzleþtiler
Yolculuk var dedikçe gölgeyle yüzleþtiler
Aynalarýn karþýsýnda serçeye dönüþtüler
Yolculuk çok dedikçe sabýrla yüzleþtiler
Cam kýrýklarýyla yaðmur misali öpüþtüler
Onlar nur sabahý kuyunun dibiyle yüzleþtiler
Minicik avuçlarýyla fecri þehadeti seçtiler
Onlar hiçliðin sesinde arýnan nefisle yüzleþtiler
En baþýnda hediye edilen nefesle nefese geçtiler
. . .
Onlar ormandý, onlar ýrmak
Onlar vatandý, onlar sükûtu sumak
Onlar aþktý, onlar sancak
,
Onlar saðanak altýnda saðanaða dönüþtüler
Onlar, Aþýða aþýk susuzlukla miraca dönüþtüler