Gökkuþaðýnýn doyumsuz renklerinden
Gecenin kollarýna düþmüþ zûlal
Haykýrýyor; kurulmuþ çardaða
-kalbime yol göster-
Serin bir pýnara iniyorum övgülerle
Aklýma yazdýðým mýsralar yakarýþým
Sulara yansýr nazarla titrek i mgeler
Þiir damýtýrým; mor arzularým fecri yaþarken
Ateþlenir yanardað izden yola düþerim
Metruk cümlelerim gezinir çaðrýlarda
Gün batýmý kaç kere çýrpýnýr ve aðlarým
Gönlüm küflü, bulutlar peþimden gelir
Hicran zorlarken sýratýn katlarýný
Neden hep nârâ bekleþir dilimin ucunda
O’nu düþlerim sihrini haykýrýrken sukûtum
Ömre sýðmaz burukluðum bir uçurum düþ kýrýðý
Veda korkularý merhamete sýðýnýr
Gözyaþým kevser olup boþalýr
Ay ýþýðý altýnda gideririm firarýn diz vurduðu hasreti
Gökkuþaðý kadar hür zûlal kadar ýþýltýlý
Saçlarýn utangaçlýðým
Ellerime düþtü tel tel ötesini göremedim
Gözlerinin gölgesinde akmaz olur ýrmaðým
Sana doðru donandý hücrelerim
Yüreðimden boþalýr çýð vurulur içim
Bedenim mum sanki yandýkça erir
Bahtým yaþamaksa seninle bu ömrü
Kalbim alev olup yanmayý -keffaret- bilir