Teskin edilmesi güçtür
Bir þimendifer taþýrken haki renginde tanklarý;
Düþünür aklý kýt, gerçeðe zýt,
Kaç insan daha sever diye
Gelip, geçmiþ tüm insanlarý.
Hayret eder balkonlar,
Siyah zülüflerde gri bakýþlardýr gündüz
Ayný merdiven köþesinde bir kadýn
Ve yanýndaki oðlanýn adý Gürbüz!
Geçip gidenler kadar sevmeliyim þimdiyi.
Yarýna ne bir hesabým var, ne de geçmiþe feryadým!
Bugün de bir ihtilal bayraðý sallar astarý yýrtýk,
Acemi bir terzinin ellerinde yaralanmýþ kabaným.
Kadýnýn hüznü;’ Bir gün olsun eve geldiðinde,
Hani bir kez olsun kapýyý açtýðýmda ona;
Ah bir kez yüzüme gülüp, konuþsa, öpse beni!
Ýstemiyorum yeni elbiseler, istemiyorum para
Onun sevgisiyle mutlu olmak yeter bana’
Derken,
Göz göze geliyoruz komþularla beraber
Biraz olsun kadýnýn feryadý belki þu sokak da diner!
Geçip gitmiþ onlarcasýnýn hatýrasý dut aðacýnda
Dut aðacýmda geceleri þiirler damlatan asfaltlara
Yeryüzünü milyon kere mahveden insanlýða
Aðaçlara, kuþlara, her ne varsa böcekten yana
Organ/ellerini dahi deþen Þubat soðuðunda
Ayný kadýn evinin penceresinden bakýyor,
Elimde papatya ekmek, birkaç anaç yumurta!
Bugün de mutsuz sanki bugün de dertli
Ýkindi ezaný sonrasý sýnýrlarýmýz dýþý yine hareketli
Kendi kapý içine köle olmuþ ruhlarýmýz isyanlarda...
Hiç bitmeyecek zannedilen ömür gibi bakýþlarý
Bir yanda geçmiþ, diðer yan da geçmeye namzet yarýnlarý
Ayný safýn sýmsýcak ekmeðinde ikiye bölünmüþ ana’varta’larý !
’Tak tak’ sesleri kulaðýnda kedi hanýmefendinin
Talip olduðu gecelik bile sandýklar içinde naftalin kokuyor
Artýk pijamalar dahi uykudan ziyade, maziye gebe.
Ne düne, ne de geleceðine hiç umut vermediðim yarýnlar,
Beni artýk mutlu hayaller ile kandýramazlar!
Varsa bir san’at gözlerinde Ali amcanýn,
O da iþportacý; çakmak, kalem, vesaire…
Bu dünyadan geçmiþ Bað-kur emeklisi biçare.
Ýþte onun gibi sevmeye çalýþýyorum ellerimi
Kirlenip, defalarca yýkanmaya muhtaç olsalar bile!