Say ki âlem ünsüz idi, teþrifinle ün verdin
Tarihe þan, asra destan, kutlanacak gün verdin
Muktedirsen þems’i gökten, mührü Hakk’tan alsana!
Aklý benlik pençesinde debelenen ey bedbin!
Zirveleri kibir kokan Kaf Daðý’ndan yere in!
Duy ne diyor anne sütü, parmak ucu, bal sana!
Nevbaharýn ardý sýra mevsimleri takip et!
Anla neymiþ kum saati, hüznü kat’î akibet
Ezel ebed arasýnda es miktarý virgülsün!
Tut ki hâna hünkâr oldun, som altýndan tahtýn var
Yalýn, köþkün, yaþam aþkýn, ömrüne yâr bahtýn var
Ecel kuþu konduðunda mühlet alýp kalsana!
Beklese ya salda sýran musallaya son tayin
Gösterse ya saklanacak kuytu bir yer o lâin
Mîzan günü bin âh yetmez, fayda etmez mal sana
Davet ulvî, eden Nûr’dur! Bir onurdur icâbet
Tazim ile kýyama dur, aslýna dön, hicâb et!
Kâinatýn serasýnda s/en nadide bir gülsün!
Bil ki puslu bir yoldasýn; fýrtýna var amansýz
Emanete memur melek mihman olur zamansýz(!)
Ýhlas katýp her þüküre tefekküre dalsana!
Tövbekârýn kârý firdevs, mihmandarý El Emîn
Münkir için sarsýlýrken, sýrat iken her zemin
Er Raûf’un rahmetinden uzanýr bir dal sana
Saltanatsa iþte budur! Hakk’a kulluk, vezâret
Kinden beri kalp gözüyle ehl-i arza nazâr et
Ki þad olsun mahzun ruhun, zâr suretin bir gülsün!
Gör ki cürmün kýrk katýrlýk, ecre delil tek satýr
Yetsin artýk izzet-ikram, iblise ram her hatýr
Þaný yüce El Mucîb’in kapýsýný çalsana!
O’na doðru her adýmda bire on var, bire bin
Kulluk þiar, akýl kârýn; ya inkârýn ya bu din!
Yakýþmýyor hevâya haz, secdeye naz hâl sana
Vakit akþam, kûn ertesi; az ötesi kýyamet
Þirke sabrýn son kertesi; inat etme, kýyam et!
Ki Kovulmuþ kâbus görsün, gördüðüne üzülsün.
Mecit AKTÜRK