Soframda yalnýzlýðýn rakýsý kendine müslüman
günahkar olmayan tüm sesler, yabancý!
ve senin gibi biraz yalancý!
Ergin sabahlýðýnda çið i mgeler tükeniyor, çiðnenmeden
fundamentalist soykýrýmlar secdesiz alýnlarda nükte
topyekûn ayný mezarlýða gömülmek gibi
bahtiyar amcanýn cebinde çitlek ve çikolatalý leblebi
az da fýstýk içi antep’ten gelme!
Sokaklar cinayet sebebi;
bir genç kýz hiçbir zaman annesinden izinsiz tek gezmemeli!
kötüler tâ kanadýnda bir martýnýn taklasý;
oysa hangi deniz kýyýsýnda gördüðümüz bir hâlâ-
bu hayatýn geri kalan kýsmý.
Hayaller tek dürtü yaþamak için, deðil!
bir de geçmiþ var burnumuzun direðini sýzlatan
hani hiç büyüyemeyeceðimizi düþündüðümüz anlarda
kendisi âlicenâp bir kiþilik; saygýdeðer gözyaþý
ileriye dönük; geçmiþten kalma bir mýsranýn intiharý.
Tezgahýn üstünde mezarlýk ibrikleri mavi mavi
bir de yeþil olmalýydý, deðil mi?
sosyal bir entegrasyon ütü masasý muhabbetleri
bir elinde dört yüz tane ekmeðe mükabil ütü
kulaðýn ile omzunun birleþtiði yerde telefon
diðer yanda bunalan canýna býçak dayayan pencere
telefondaki ses de çok yakýn:
-anne!
Ah delirtecek beni bu kalemlikler!
içinde onlarca yazmaktan býkmýþ tükenmez kalemler...
yine de yazýyorum nedense?
bir anlamý olmalý bu renkli vartalarýn
fevkalesbap taþýnda oturup ishal olmak kadar eski
bir de sokaðýn baþýnda ayný çöp kutusu.
Kim bir çöp kutusu kadar karýþýk olabilir ki?
Ýlhamlar deliþtirebilir deliþmen arzularýný
saysam keyifsizliðimi yüzüme vurur tabib Salih Beyefendi
düzenli kullanacakmýþýn ilaçlarý illa ki;
bir de üstüne gereksiz bir diyet programý
çöp kutusuna sövüyor buluyorum böyle anlarda kendimi!
Acil’de sýra,
ilk numara benim olmalýydý oysa!
memurun kafasý çok karýþýk, hasta olmak aðýr vak’a!
sarý bidonlar içinde milyonlarca þýrýnga;
ölmemek için uðraþýyor insanlar girip her gün sýraya.
Kim bir çöp kutusu kadar karýþýk olabilir ki?
-Ambalajlar, sebze artýklarý,
kabuklarý,
eski üst baþlar,
özellikle temizlenmemiþ týraþ býçaklarý,
bir milyoncudan alýnmýþ bilumum zerzavat,
ne kavattý o adam be, ne kavat!
Her nefesimle soyunan birkaç umudun patilerinin izleri
sen aþký nasýl bilebilirsin ki, dediðin yerdeyim yine galiba!
fütursuzca sokaklarýn kokusunu içime çekiyorum;
özledim þehrimi!
Çok da mutlu deðilim, az mutsuz da deðilim;
bir garip haldeyim!
eski derenin önünde yýllardýr beslediðim hikayelere gömülü,
ünlü yazarlarýn hayat hikayelerine göz gezdirmekteyim.
Ara sýra aklýma gelmiyorsun da deðil;
ama beþ parasýz bir halde, beþ para pahasý olmayan sevgiyle
ayný bankýn üzerinde týrnaklarýmý yemekteyim!
Kim benim kadar þu üç saniye karýþýk olabilir ki?
Sen, aþký merak ediyorsun hâlâ,
yüzünden, sükumundan belli!
Farzet ki vuruldun
Sinenin tam ortasýndan bir öðlen vakti!
Öðlen vakti cinayet iþlenmez diye kural mý var?
Ölebiliriz haydi el ele;
Tut þimdi, tut ki gözlerimde bir deniz var;
Sensizliðe açýldýðým, desem bana yine âþýðým diyeceksin!
Sallama, sallama yeter; üstü kendine kalsýn!
Çöp tenekelerine laf ettikleri de fazla oluyor artýk;
senden kirlisini bulamaz hiçbir çöpçü bu alemde!
Aþký hâlâ...
Her neyse!
Þimdi kuduz olmuþ duygularýný besleyecek bir sahip bulmak lazým sana!
Ben mi?
Asla!