/bölüþtük gizli bir öpüþmeyi/
denize düþen sesini karþýlýyoruz bir vapurun
ellerin ýslak ve utangaç bakýyor
yarasýný teninde taþýyan bir deniz bu
balýkçýlar pansuman yaptýkça anlýyorum
/sýrtýmda aylak yangýný baharýn/
her çocuk suyunu ýsýran bir girdapla yaþýyor akþamüstleri
gençliðine koþuyor atlarý dünyanýn
bir martýyý yakalýyoruz can evinin gölgesinden
yosunun kokusundaki þamandýraya demirliyor rüzgâr
çöp kuþlarý tükürüyor göðün avlusuna
/varsayalým yaþam bir yaðmur ikindisi/
diyorsun ki gamzesine yaralý bir kadýn oturmuþ ferdanýn
diyorsun ki saçlarýnda kaç böceðin ölüþüdür bu aðýt
bana akma diyorsun bakýmsýz bakýþlarýnla
gözlerinde o ipekten uykunun dönencesi var
yaslanýyorum tenindeki mimozaya
hep böyle zamansýz uçuk kaçýk
uyuyan gemilerin iskeletleridir yastýðýnda rüyalar
/yok sayalým her hüzün otobandýr insana/
ah pencerede röntgenci bir þehir pencerede
sabahýn sisli silahýyla deliyor kalýn duvarýmýzý
çatlak bir vapur geçiyor yüzlerimizdeki öpüþmenin izinden
dudaklarý akýntýlý bir gençlikle kýyýsýna vuruyoruz seviþmenin
bedenimizdeki mahalleyi ter basýyor
/iki þiir öpüp koyuyorum avucuna/
say ki bir kumru doðuyor aðzýndaki boþluða
say ki ebem kuþaðý dilimdeki uçurum
þimdi herkes için balkondan aþka bakma vakti