Bahçe Sinemalarından Öğrendik
biz onu öyle biliyorduk....
-öyle duymuþtuk
-öyle görmüþtük
öyleydi bizim dünlerimizin sevdalarý
kýz güzeller güzeliydi
ve zengindi nedense
hastaydý,hastalýklýydý
sesi güzel olurdu,
þarkýlar söylerdi yalnýzlýðýna
esas oðlan yakýþýklý
-gururlu
-onurlu
melankolik ve parasýz
bir türlü kavuþturamazdýk birbirlerine
acýsýz olmazdý,gözyaþýsýz....
susardýk konuþacak onca þey varken
alt yazýsýzdý duygularýmýz
aðlamak için giderdik
bahçe sinemalarýna
giyinirdik
iki dirhem bir çekirdek
ay çekirdeðimiz kesekaðýdýmýzda
elde çamlýca gazozu
yüreðimiz aðzýmýzda
biz çekirdek çýtlatýrken
aðlamaya alýþmýþtýk
sevdayý
bahçe sinemalarýnda ki gibi tanýmýþtýk
sevmeyi bilmezdik doðru,dürüst
seviþmeyi bilmezdik
elele tutuþmadaydý cinselliðimiz
gözün,göze deymesi
yeterdi mutluluðumuza
mutsuzluðu
daha mý çok severdik aslýnda...
severdik bir baþýna aðlamayý
deniz kenarlarýnda
herkesin
hüzünlü bir þarkýsý vardý
sonu kafiyeli
þiirler güleryüzlü deðildi
erkeklerde gülmezdi zamanýmýzda
somurtkandý,aðýrbaþlý,ciddi
kaþý çatýktý sevgilerinin
gülmek karþý cinse aitti
ölüm özlemdi sevdalarda
intiharlar kutsal
sevda için sýk ölünürdü
yaþamak varken
ayrýlýklar çoktu
ya en iyiydik hikayelerimizde
ya en kötü
ortasý yoktu...
terkedilmek ayýptý bir bakýma
utanýrdýk...
ayrýlýklarda hep önden giderdik
biz sevdalarý,
bahçe sinemalarýnda
çekirdek çýtlatýrken öðrendik
Demir Mutlugil
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.