ben bu þehri hiç sevmedim
sevemedim gitti çoktandýr
yitirdiðim onca düþü kendi ellerimle gömdüm topraðýna
kupkuru toprak cesetlerimi sakladý
sakladý ayaz geceler bir gelinin ilk dudak ýsýrmasýný
ne kýþýný ne yazýný
ne de anlamsýz gelen baharlarýný
sevmedim gitti bu þehrin geniþ yollarýný
iþportacýsý olmayan kaldýrýmlarýný
uçurtmasý tellere takýlmamýþ sokaklarýný
sesler duymak istedim, sesler
bir delinin peþine takýlmýþ süpürgeler
istedim her defasýnda bankýna oturup deniz seyretmeyi
istedim tren garýnda vuslatlara uyku tutmayý
ve geceleri demlediðim çaylarý
gülen bir gözle içebilmeyi
olmadý
düþler antik bir destan kalýverdi sayfalar arasýnda
taþlarý yýkýk, yamalarý vardý gözyaþlarýndan her güne ait
isyan perdeleri aralanýyordu sýnýrsýz
göz ucuyla uyuz yalnýzlýða saplanan hýnzýr uðultu
delik deþik edip býrakýyordu taksi duraklarýnda
taksiler pahalýydý, takcisiler bir de aksi
otobüs þoförleri ise dünden asabi
týkýlýrdý insanlar ahýra girecek koyunlar gibi
hiç de isyan etmiyordu, hiç de konuþmuyordu herkes
suskun ve bir o kadar da yalnýzlýða aþinaydý her nefes
yapamadým
nice aylar geçti tek baþýna koskoca evlerde
duvarlar geliverdi üzerime, duvarlar yýkýldý rüyalarýmda
terk edilmek istendi, hep terk edilmek bu þehir
býraksam bir türlüydü elini
atýversem bir baþka
kadere mi yazýlmýþtý böylesi
ne çok derdi vardý
ne çok elemi
beni mi sevmedi bu þehir
yoksa herkese mi böylesine uzak duruyordu
teni bir baþkaydý
dokunamýyordum
hayýr, hayýr dokunmak hataydý yaðmurlarýna
kar yaðýnca, sokaklarýnda gezmek baþka bir hata
sýrt aðrýlarýnda bitmeyen yollar
ve yýldýzlarla sýr tutmayý öðrendiðim alacakaranlýklar
ayrýlamaya yüz tutulu ameliyatlarýnda urlarý sindirirken yüreðime
iltihaplarý boþaltan kuruntularým korkuttu gelecek günlerimi
bilmek istedim
daha bir baþka bilmek
sevmek zor muydu bu kadar bir þehri
bir þehri
martýsýz sevmek bu kadar zor muydu
balýksýz, denizsiz, limansýz, sahilsiz...
sevebilmek hani birazcýk!