ey kýrlangýç ömür
her sabah pembe düþlerle güne uyanmak mýsýn
suskunluða açýlan kanyonunda
yaralarýnla, üþüyen kanatlarýnla
sevdaný sayýklamak mýsýn
bahar ki, beklersin
en avutucu yanýyla dilencinin avucunda
bir de her akþam üstü kekik kokulu
kiriþler çatýrdar yüreðin sancýsýnda
þu kýran kýrana boþlukta ne mevsimler geçti
saçlara bir bulut daha döküldü her uyanýþta
kýraç mýydý düþ tohumlarýnýn ekildiði toprak
ve yoksunluðun özsuyunda boðulan söz
yudum yudum ayrýlýk mýydý
simli satenler üstüne
nar çiçeði sevgilerle yazýldýlar
gizlendiði dudak izlerinde unutulan türküler
yüreðe sin oldular
aklýn dipsiz karmaþasýnda
anlamsýzlýðýn si mgesi
soluk soluða ruhsuzluðun koynunda
mavi bir giz büyür
bilen olmaz
hele bir yokla
dokunup karasýna gözlerin
parmak uçlarýn gezinirken güneþin son ýþýklarýnda
acýyý evlat diye göðsüne basarak
ne denli istersen öyle aðla
söz biçilmiþ, dil bükülmüþ
paramparça savuran fýrtýna diner mi
kar örter mi
beyazdýr, serin bir uykudur kar
senfonik iniltilerde
düþleri biten gelinciklerle donansan
-tut elimden, sýký tut desen
ya geçip giderse
kederlere terk ederse
beyazdýr, serin bir uykudur kar
hangi rengin kaçýncý tonuna bezenir tükeniþ
içerken aðusunu ellerinle zamanýn
ne adý anýlsýn
ne alnýna yazýlsýn
varsýn serildiði daðlarda eriyedursun
beyazdýr, serin bir uykudur kar
Müsadenizle