Kaldýrým taþýnda otursam daha iyi,
ishal eden taþtýr; kýzsam vuramam, ayaðým acýr;
ama seninle artýk yüreðime baðlanýr nasýr!
Ne sen bir kelebek kadar hafifsin,
ne de ben bir böcek kadar naif!
Dýþardan görenler de hep ayný söz ;
’Maþallah üstüne binilecek at gibisin!’
Þahit buna gözlerim, kupkuru iki göz;
millet bana diyor; ne biçim bu herif?
Ayýp ettiðimi sanmasýn hiçbir biletsiz seyirci,
meþin yuvarlaðýn peþinde koþan futbolcular kadar kýrgýným
hakemi olmayan ayrýlýða sahiplenmeni!
Þu çalan düdük sesi;
istasyonuna varan trenimizin habercisi.
Þükür ki istasyonda yolcular meraklý melahat;
Yediden yetmiþe bir tufan;
alkýþlar senin için geliyor, mat ettim seni mat!
Artýk beni her okuyuþunda,
öldüðüne þahit olabilirsin.
Tabutun gözyaþýmdan, hayalleri olmayan bir inþa’at,
Allah Rahmet Eylesin,
Yüreðinden beni fýrlat; at!