Keira...

Babilin asma bahçelerinden çaldýðýmýz üzümleri , þarap yapýp harama bulamýþtýk dilimizi.
Tersine akan nehirler gibi deli doluydu sevdamýz.
Kahinlerin fallarý doðru deðil.
Duyduklarýna inanma demiþtim Keira...
Kandýrýrlar seni.
Kan ile yazarlar yazgýmýzý
Yok ederler seninle dolu mabedimi...

Ne oldu þimdi...
Sesin neden uzak.
Neden uzak bedenin.
Münferid gecelerimin tarifi yok.
Özledim Keira çok özledim...
Hak kaleminin mürekkebine sýzýp , þakaklarýmdaki boþluklarý doldursana...
Ya’kûbun kervanlarý geçmez ,
Yûsuf ’ un atýldýðý kuyunun önünden

Ne su isterler , nede susuzluða sebebiyet verirler.
Ýz bilmez, yol yordam bilmez
Yolunu þaþýrýr çöker olduklarý yere develer...

Haman’ýn askerleri duymasýn , görmesinler bizi
Suçsuz yere recm ederler Keira
Ayýrýrlar yokluðunu varlýðýmdan
Eros bile güler halimize
Seni de benim gibi dinlemeden mahkum ederler.

Rüyalarýný anlatma öyle herkese Keira !
Yalan söyler yakarlar sineni
Kýzgýn çöllerde yem ederler akbabalara
Nefret dolu bakýþlarý var onlarýn Keira.
Dudaklarýndaki zemzem damlacýklarý düþmesin topraða
Zira Cennetten kovuluruz Cehennem ateþi kýyamaz güzelliðine
Üç vakte buluþuruz.
Sen aðlama...
Sil göz yaþlarýný Keira
Sil göz yaþlarýný...
Sosyal Medyada Paylaşın: