Sen bir þehri hadýmlýyorsun þimdi
ebabil bahçesi kadar geniþ anýlarýnla
uslanmaz köpekler havlýyor kokuþmuþ kelimelere
aralýk býrakýn diyorlar Aralýk’ta pencereleri
alfabeler dilin suskun kadýnlarýydý
sýcak bir nehir gibi aktýlar söz odalarýna
ardýç tamlamasýydý gökyüzüne alfabeler
þiirler yazýyorsun yavru bir kedinin aðzýndan
süt kokusunun bundandýr daðýlmasý evlere
eros’un bebek düþürdüðü bir aþka kaldýrýyorsun tozlarýný
suç çeþmesinde yýkýyorsun ellerini gerçeðin
aðladýðýn yerde köze oðul veriyor söz
aðladýðýn yerde bir kýzý lehimliyor hayat
ne çok insan tanýyorum her þiirin içinde
sen sözcüklerin gösteriþsiz terzisi
paçalarýný kývýrýyorsun uzun yalnýzlýklarýn
bir iðne vuruyor beni sustuðum yerde