süpürge at ve kiraz şövalyeleri
pastav
süpürge at ve kiraz şövalyeleri
I.
kalbim ýrzýný korudum, gidiþinin sisine susuyorum þimdilerde.
anlamalýydým…
bir ayrýlýðý iþaret ediyordu dudaklarýnýn depremi, ki kaç faili meçhul duygunun katilidir.
’ ben gidiyorum, rüzgarýmý alarak’ diyordun sisli aynama býraktýðýn notun
Þimdi yelkenler diziyorum yalnýzlýðýmýn gözlerine, buðulanýyor...
dolmuyor yelkenine rüzgar.
çoðu kez saçlarýnla daðýtmýþtý aynanýn yüzündeki yaþlýlýðýn sisleri,
ne yüzler eskitmiþ kim bilir.
unutulmuþ bir eþya gibiyim eskiyorum,
tavan arasýnda unutulmuþ bir yaþam.
elimde ayrýlýðýn resmi yüzüme bakakalýyorum, bu yüz kimin?
ben ölü bir kukla diyeyim, sen yine sinirlendir beni
‘’ çalýlar çiçek açsa býyýklarýn gibi olurdu’’ diye
yüzüme bakýyorum, yivlerinde tozlanmýþ sýzýlar.
eskitiyorum yüzümü ki kurtulayým kabuðumdan,
unutulmuþ bir eþya gibiyim, tahtadan bir þövalye ve süpürgeden bir at
tozlu…
kýrýk..
eskimiþ…
II.
þimdi etrafýnda oturduðumuz o büyük masa, yalnýzlýðýn boþluðunu taþýyor
serseri bir rüzgar doluyor diline.
konuþmasa büyük aþklarýn ve savaþlarýn tutanakçýsý bir bilge gibi durur renginde
anlatýyor durmadan, elini yarama bastýrarak
ilk zaferin þarabýný ve dudaklarýndaki kýzýllýðýný anlatýyor.
kalbim çok acýmýyor aslýnda, belki çok düþünüyorum ondan
dayýyorum çok gün görmüþ yüzüne canýmýn yüzünü,
elimi yarama bastýrýp gidiyor tozlanan her þey.
ah bir sussalar…
sokaða bakýyorum çocuklar kendi halinde bir þarkýda
annemi hatýrlýyorum, oda böyle bakardý ardýmdan,fethe giderken kiraz bahçelerini
o zaman biz sokak kahramanlarýyýz
süpürgeden atýmýz, tahta kýlýcýmýzla savunuyoruz güzelliði.
ganimeti eþit daðýtýyoruz yarenlerimize, hak yemek yok
en fazlasý sevdiðimize küpe yapýyoruz yani kirazdan
bazense bozguna uðruyoruz, kara þövalye bað bekçileri sürüyor kara atýný üstümüze,
bizim atlarýmýz o zaman beyaz,
kirden ve günahtan utanmadýðýmýz zamanlar o zamanlar.
beklide o yüzden sevmem düdük sesini, kirazýmýzdan eder çocukluðumuzu
birazda az aðlamalý, çok kanamalý dizler býrakýrdý ondan
III.
aðlardým…
’ neren aðrýyorsa düþünme oraný yavrum, aðrýný geçer’ derdi annem
geçer mi bu cam kýrýðý hüznüm, bilmiyorum.
az önce verdim çocukluðumu, zayýf sýska beyaz atlý bir eskiciye
eðer-lenmiþ belkiye, kayboldu karasýnda yolun
düþünceli aðýr aksak,
cama dayanarak dinledim þarkýmýzý
gidenlerin ardýndan...
gidiþinden habersiz ayný tonda söylüyor,
benimse sesim bir yaðmur bulutu gibi dolu
yaðdý yaðacak…
IV
süpürgeden atýmý baðladým oyuncak kutuma.
içimde Donkiþot hüznü, Rossinante’nin boynu bükük
süpürge at ve kiraz þövalyeleri
Dulcinea ki en büyük aþktýr,biline!
bende gizli olanýn adý, uzak…
hadi süpürge atým, sür kanýmý dört nala
içimde ince bir sýzýntý, sýcaklýk ve boþluk koþuyor kaným dört nala.
kýzýla bürünüyor arýnmýþ suyum.
yükseliyorum...
arnavut kaldýrýmlý saðlý sollu bahçeler
bir yol kenarý kuyusu çatlamýþ gözkapaklarým altýnda gözlerim
çatlamýþ dudaklarým, kurutulmuþ bir akþam sefasý
ki býyýklarým nasýlda yeþermiþti yaðmurunla
kesilen takatimde pencerede uçuþan kuþlara yetiþemiyor gözlerim,
yýlkýya býrakýlmýþ bir at
dallarý kesilmiþ bir aðaç gibiyim,
kabuðundan sökülmüþ aðacýn, býçak yarasý aþk hatýralarý
ki nasýlda akmýþtý ellerin o aðaç altýnda saçlarýma,
omuz baþýmda kýrlangýçlarýn, keskin bir býçak gibi kanatmýþlardý þah damarýmý
sen damarýmý…
kulaç atmýþtý þehvet tenimde, çoktan geçti dudak izlerin omuz baþlarýmdan
þimdi unutulmuþ bir mezar gibi kemiðine çöküyorlar
V.
kýrbaçlattým kalbimi, lime lime ettim.
acýmýyor aslýnda, çok bakýyorum yarama ondan
baðýþlasam kalbimi, þarabýný damýtýrým belki
bir sur gibi taþ kesiliyor bacaklarým, kýzýl bir toprak gibi uzatýyorum ellerimi
ah ellerim çocuksu ellerim, nasýlda severdi tenini
þimdi yemiþten kesilmiþ asmanýn, bað bozumunu yaþýyorlar.
kuyusunda damýtýyorlar bedenimi, düþtüðüm zindanýn en mahrem sellerine tanýklar
üþüyorum, þimdi bir sokak lambasý altýnda sana sarýlma vaktidir
tamda vaktidir, sonbahar bahanesi öpücüklerin
eylül her þeye kefildir, ki ihanete en yakýþan aydýr
göbek baðýmda durur acýsý...
terk edilmiþlik okþuyor saçlarýmý, aynada bin bir yüz hiç biri benim deðil
hiçbir ses o þekilde diyemeyecek merhaba…
üþüyorum, ki sýcaktýr kaným bilek damarlarýmdaki yangýndan bilirim
hüzün hakim tüm tenime, þeytan kýran dualara sýðýnmýyorum
atýldýðým kuyuda, çalýntý gök, budanmýþ dallar ve yaðmurum var
yaðýyor damarlarým...
süpürgeden atým ve kýlýcým yok kýnýmda, büyüdüm kirlendi dünya
kesildi sesler, artýk yok býyýklarým.
þimdi uçuþurken düþlerim ve geçmiþim silinirken kanýmda
aklýmda tek bir soru var aslýnda.
bir ömür kaç gidiþe sýðar?
kubilay yýldýz
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.