Avutkan Ayrılık
sana uygar bir aþk hecesinden çiçek sunmuþtum zamanýnda
gece iyi saklýyordu tüm fahiþeleri sokak aralarýnda
yanýmdaydýn
dokunduðum an irkiliyordun
küller savruluyordu ayah hizanda
ýþýksýz bir kent hayal ediyordu yüreklerimiz
korkuyordun
hem de çok
tarihin onulmaz çocuklarý gibiydik
sen pembeydin
ben de siyah bir o kadar
haritalarda hakkýný geri alýrken Afrika
seviþiyordu otlar arasýnda yorgun secdeler
elimle terk ediliyordum doðduðum þehre
sen park edilmesi güç bir mekan oluyordun aþka
sýnanýyordum
hem de defalarca
belki milyon defa
bakýþmýþtýk ayný masada
son fasýlaya girer gibiydik ülkece
ekmekðin en namuslu lokmasýydý sevgimiz
seviyorduk gözlerimizi
hep ayný renge bakar gibi
gökkuþaklarý çiziyorduk sessizliðimizle
bana anlatmaya çalýþýyordun yalnýzlýðý
oysa ben daha sen gitmeden tadýyordum
hiçbir kimseye yakýþamayan býçak yarasýný
tüpler patlýyordu kent kent
yýkýlan ülkelerde devrimler yaratýyordu halk
biz soðuk bir beton üzerinde
bizimle birlikte yorulan zamanlar doðuruyorduk
sen öleceðimi bilmiyordun asla
çok defa kaybetmeyi dahi yeðlerken yaþamaya
satýveriyorduk entegresi zor umutlarý aþýklara
saçlarýn omzumda yanarken ikindileri
güneþ bir baþka avutkan oluyordu beni
biliyordu o da, gideceksin bir gün dün gibi
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.