Korkmayý öðreniyorum önce
doðduðum yere yabancýlýðým arttýkça
sana demiþtim deðil mi
bu aralar
iblis yanýbaþýmda
Nârefte bir yol aklýmda
el deðmemiþ mavilerin karanlýk boðduðu
kamýþ seslerinde çocuklar
yaþamýn bol olduðu
ah bir de
kanamasa ayaklarým taþsýz koylarda
ne garip
kentlerin sokaklarý aðlýyor bugün yaðmura
kokuyor toprak ýtýr tadýnda yasemene
okyanusunda dalgasý denizi boðarken
balýklar þahit
öl sarýsý bedenleri göðe kaldýran cenazelere
taze bir çimen kokusu burnumda
müneccim dudaklarda kader
saçlarýma götürdüðüm ellerim acýmý sývazlýyor
dalgalarýnda bir tutam derdin
tane tane dökülürken omuzlarýma
güneþ battý gözlerime
mecmu bir vaktin evvelinde
öldü gökyüzümde ýþýðýný ödünç aldýðým ay
paraladýðým piþmanlýklar oynatýrken beni ipinde
sözlerini unuttuðum hayatýn dersini içiyordum
nasuh bir tevbe eþliðinde
- geç bir akþam düþünmelere
ölmek için erken vakit
voltalýyor beynim kâhin iblisi
yine misafir köþemde -
kuytulardan esiyor bugün rüzgâr
kor koyuyor can kenarlarýna masumca
tüm dereler neden tersine akýyor bilmiyorum
martýlardan duyuyorum
küskünlüðünü suyun insana usulca
uzaklardan gösteriyor beni kendi aynam
þiir þiir satýrlarda kaybolurken yarýnlar
dizesi meçhul þairler aldý vebalini mürekkebin
hayat tozlu raflarda
kara tahtalarýn kokusu
bir de tebeþir tozu burnumda
sis içinde köpüren beyazlýk
yazgýlarý topraða saldýkça
üzülme
baþka bir aðýzda ortaya çýkar þükür
bir baþka aðýzda belki
göðüs uçlarýndaki korku sarar bedeni
artýk ben de
filmlerde korktuðum kiþiyim
þeytana hayýflanýrken
kýyamet arefesi...