denize düþen sesini karþýlýyoruz bir vapurun
ellerin ýslak ve utangaç bakýyor
yarasýný teninde taþýyan bir deniz bu
balýkçýlar pansuman yaptýkça anlýyorum
her çocuk suyunu ýsýran bir girdapla yaþýyor akþamüstleri
gençliðine koþuyor atlarý dünyanýn
bir martýyý yakalýyoruz can evinin gölgesinden
yosunun kokusundaki þamandýraya demirliyor rüzgâr
çöp kuþlarý tükürüyor göðün avlusuna
diyorsun ki gamzesine yaralý bir kadýn oturmuþ baharýn
diyorsun ki saçlarýnda kaç böceðin ölüþüdür bu aðýt
bana akma diyorsun bakýmsýz bakýþlarýnla
gözlerinde o ipekten uykunun dönencesi var
yaslanýyorum tenindeki mimozaya
hep böyle zamansýz uçuk kaçýk
uyuyan gemilerin iskeletleridir yastýðýnda rüyalar
ah pencerede röntgenci bir þehir pencerede
sabahýn sisli silahýyla deliyor kalýn duvarýmýzý
çatlak bir vapur geçiyor yüzlerimizdeki öpüþmenin izinden
dudaklarý akýntýlý bir gençlikle kýyýsýna vuruluyoruz seviþmenin
bedenimizdeki mahalleyi ter basýyor
benim tomurcuklandýðým doðruydu bugün
seninse çiçeði doðurma biçemin…