Bazen kelepçesini takmadan mahkum edilirsin Geçer geceler, sen ölümüne yalnýz... Hani özgür bir kuþ olup kaçamamak gibi damdan, Oysa kanatlarýn baðlanmýþtý orada, tuz ekmek hakkýna oradasýndýr. Gökyüzüne alabildiðine mavi belki vursan sandalyeyi, Zifiri karanlýk her yan unutacaksýn! Dinecek ruhunda zerre zerre acýlar Takvimler anlamlarýný yitirecek, anýlar acýtacak o zaman Çivi gibi seni bu yere çakan yoksuz acý izin vermeyecek, kalakalacaksýn. Rotasýný bulamayýþýndan filiz vermiyor gözlerinin coðrafyasý, Sen ki mahkumiyet coðrafyasý çocuðu “her aþkýn baþýnda savruk, sonunda yitensin” Bilirsin aslýnda insanda doðan ve yiten özü, Anlatýlmaz sayarsýn hiçbir efsanede seni tarumar eden bir çift gözü Bilinir ama söylenemez gecenin en kesici sözü . O anlarda en çok yataðýn anlar seni, düþünceli anlar gardiyaný ,sarar sarmalar... Kirpiklerin deyince birbirine, apansýz kopar gözünden soðuk mührü aþkýn, Göðsün üstü Adilcevaz fýrtýnasý, içinde binlerce yelken, ona doðru. Pusulasý bozuk binlerce söz, o ise çok uzak kýyý gecene Forzalanýr aþka rotan, aslý asýlsýzdýr tüm geliþlerin, ziyan tüm deyiþlerin . Bilmiyor bir fener ýþýðý az, belki çok olur bazý zamanlar bir kibrit ateþi. Ahlaz tüm zamanlar, kopmuþ gidiyor yolun yoldan ayrý , Sense hala bir köy yolunun ayrýmýndasýn ellerinde baharýn sevinci. Geleceði yok beklenmeyen yollar bekçisi... Sen masallar bilirsin çünkü, iskarpine hala ayný hevesle bakarsýn, mahcupsun sevgiye karþý. Babaný bile uzaktan sevmiþsin kýrýlmasýn diye asalet aynasý, ciddiyetle baki kalýnsýn... Enine boyuna yaþamýþsýn hüznü, Kýsacasý güzel çocuk ruha inmiþsin gözden, o vakit anlamýný yitirmiþ sözler , Konuþmaz olmuþsun... Uçurtma yapmýþsýn düþlerden, kuyruðu rengarenk, Ýpini kopartýp muþtulamýþsýn sevdayý bir çocuk çýðlýðýnda, Koyvermiþsin içinde aþký Zizifos yokuþuna, her dem en baþa dönmüþsün. Ýlk giriyormuþ gibi denize tenin tenine deyince sevdadan ötürü Ýbadet bilmiþsin alna koyulan ilk öpücüðü! Nasýl tarif edilir bilmemiþsin, bu yüzden hep ortasýndan girmiþsin her þiire. Bilmezliðinden deðil, koþar adým sevmenden ötürü, Sokak baþýnda oturman hep bu yüzden, köþeden döner diye beklemiþsin, Bekleyiþine eklemiþsin tuzlu çekirdekleri, dudaklarýn kalbinle bir, çatlamýþ... Kana kana sevgilinin dudaklarýndan içeriz saymýþsýn hayatý, olmamýþ... Çamurlu çamurlu sokaklarýn adamýsýn,
Buluttan süzüp de almýþsýn gönlünün senden ötesine bakýþýný. Saçlarýna hiç dokunmayýþýndan olsa gerek sevmemiþsin ipeði. Yokluðu yoksulluðundan ibaret deðil, bilmeyiþinden Amerikanca sevdayý! Belki de kaybýn bu, sen soðuk kýþ gecelerinde masallara sýðýnmýþ, ona inanmýþsýn. Mutlu biter deyip hak saymýþsýn... Binlerce yýlýn en büyük vurgununa tutulmuþsun! Adýna yabancý bir arabanýn arkasýnda baþka kollarda görünce onu, En güçlü sözleri söylemiþ gözlerin, boþ kovanlar gibi yýðýlmýþ ayak uçlarýna çiçekler, Hiç saymýþsýn her þeyi, bilmez saymýþsýn... Camlara adýnýn kaç kez yazýldýðýný, imla aramayýþýný bu aþkta, kaç kere sadaka diye verildiðini baþý için son sigara paranýn... Kaç kere suskunluk olmuþtu, içine büyük bir gürültü ile dolan... Ýncecik bilekleriyle geçince önünden, Kafasýný göðsünde hayal ederek her gece, bir öpücükle baþlatarak kutsal eczayý yaralarýný sarmýþsýn. Ama kaçýþ yok, gelecek mutlak olan sabah! Yokluðu gece ile gündüz arasýnda, sözlerini de aldý, Tüm zýrhlarýný kuþanarak gözlerinin aþk sözsüz kaldý... Sabahlar isyana bulandý Söktün alfabenden adýnýn baþ harfini onun Tüm cümlelere onun için onsuz baþladýn, o yüzden kazýyamadýn adýný hiçbir yere... Sende kaldý tüm baþlangýçlar ve bitiþler Yanlýþ mevsimde fide ekti topraðýna, can suyunu canýndan verdin ama... Bir yol kenarýnda, taþtan asfalta uzak, elinde kaldý tüm baþlangýçlarýn! Bu en masal yanýnmýþ, bir fren sesi ile biten. Sen son kalýbýn adamý! Yazýlmazmýþ ahvalin, arzuhalin bulunmazmýþ hiçbir sayfada, Þimdi anladýn!
Kubilay yýldýz Sosyal Medyada Paylaşın:
pastav Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.