Görülecek pek çok kent var daha...
Kaybeden bir insan yolda tek baþýna ilerlerken
önüne açýlýr hiç bilmediði yabancý bir dünya.
Kaldýrýmlar için yenidir isyanlarý yaz akþamlarýnda
görüp beðenesi çok þey varken daha yeryüzünde
yarým yamalak aþklara tutulur her defasýnda.
Rüyalar görür Beatrice köþkü; Mezopotamya da!
Yarýnlarý vardýr i mgelerin çýrýlçýplak suratlarýnda
planlar, sehpalar, belki biraz da uçu açýlmamýþ kalemler...
Gözleri açýlýverdiði teranelerin baþkentinde her gün
yeþil ovalarý yakarcasýna paketinden çýkartýr bir sigara.
Üþür gözlerinde , üþütür gözlerini Akkuyu, Fukuþima,
susar ardý sýra yaþamak denilen rezaletin kýyýsýnda.
Sebepleri vardýr dil kanamalarýnýn sükutlarýnda,
incitilmiþ tarih kadar yadýrgar coðrafyasýnýn soyuþlarýný,
uygun bir metot bulur kendine her hükümet,
parçalanan vatanýn suyuna hasret kalýr Dicle, Fýrat.
Günleri ah tekkesinde kurulur yer sofrasýna,
ekmeði yediye böler elleri, yedi coðrafyada.
Zengin deyip, benden deyip ayýrmaz hiçbirini;
Afrika da, Antarktika da, Asya da...
Kurulu düzenleri olsa ne farkeder deyip,
Avrupa da, Amerika da, Okyanusya da.
Gülen gözlere emanet zeytinler sýkar Orhaneli den
Veli lerin þiirleri olur bir garip orta yer de sinema.
Durur penceresinde tarih, beþiðinden sallanýrken ümitler,
akasya aðaçlarýna elleriyle dokunur Gazi Maðusa.
Ýklimleri deðiþtiren belalara soyunur kirli parmaklarý,
yað içinde kalýr bir arabanýn geliþigüzel teklemeleri,
susar fecaatinde ýrksýz kentler müjdeli yarýnlara.
Hicran gemisine yas düþer, açar ellerini dünyaya,
keman fakirlerin gözyaþýnda düþüverir verimsiz topraklara,
açýlýr bir gemi hülyalý baharlarda Mavi lerden Marmara!
Nice azýnlýktýr, nice yýlgýnlýk hep barýþlar adýna,
sivri zekasýnda sivil bir ihtyiaçtýr mikrofonlu açýklama.
Dostlarýna bir gözyaþý kadar yakýn, susmak kadar uzak,
sözlerin en sadesinde yanýk bir türküdür Adýyaman da.
Yadýrgamaz hiçbir kula ait farklýlðý, beðenmez kendini,
kimi zaman siyaha çalar gözleri, kimi zamanda mavi,
boynuna sarýlýp öter ütopyasýnda Amed i, Hasankeyf i.
Vuslata gebe kývranýþlarda hisseder toprak kokusunu,
penceresinden düþmeye ramak kala tutar umudunu,
reþhasýnda eþyasý hükümsüz kalýr Somali çýðlýðýnda.
Bir insan emekler koþmalardan yorulduðu anda,
susar yüzlerin mavi damarlarýna okþayýþlar kondukça.
En son görülecek rüya için hazýr bekler ruhu aslýnda,
artýk kilise çanlarýnýn ezan seslerine karýþtýðý yer olur,
topraðýn baðrýnda ki sessiz çýðlýk, daracýk Hiroþima!
...