Ýhtiyar! bize s e v g i y i... s e v m e y i... s e v i l m e y i anlat! . -Sevmek benim iþim Sevmek için Dünyaya gelmiþim .. Sevmek, ne güzel þey be kardeþim...!- ... Dinle Evlat! Yaþam bir kelimede saklýdýr: “S E V G Ý” .
/Ne kitaptan öðrenilir, ne de pazardan alýnýr Sevgi canlýlardaki ‘ilahî cevher’, ilahi ‘öz’dür Yurdu yürek, penceresi iki ‘göz’dür./
kim ki sevmez... sevgiyi bilmez ne gökte ne yerdedir ne düþte ne gönüldedir -sigara dumaný gibi hayal olur- manasýz geçen boþ bir ömürdedir
kim ki sevmez... sevgiyi bilmez dalýna ne serçe konar... ne de bahar uðrar dört mevsimi kýþtýr, yanaðýna rüzgâr çarpmaz gönlündeki orman bozkýra döner... penceresi umuda bakmaz þu güneþli dünyada içi hep ayaz ömür boyu hasret çeker de... nefesi nefese deðmez
ne bir þarkýsý... ne de anlatacak bir masalý olur ne ayrýlýðý bilir... ne kavuþmayý bilir ne sitemi bilir... ne özlemi bilir cennette cehennem hayatý sürer... yaþarken çürür paslý yüreðinde, sevgi yerine kapkara bir boþluk büyür yangýnlarý sönmez üzümsüz asmalar misali tomurcuklarý çiçeðe dönmez
sevmeyi bilmeyen... mutluluðu bilmez ne sesin ne sessizliðin ne senin ne sensizliðin farkýndadýr bekleme salonlarý gibi... yalnýzlýk senfonisi hüznünü yaþar her daim, dudaklar gülmez kulaklar duymaz, gözler görmez oysa insan olan sever... ancak cesetler sevmez
vay hâline! yüreði sevgiyle dolmayanýn kýblesi sevgi olmayanýn ..