MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Ünlü Denizcimiz
tacettinfidan

Ünlü Denizcimiz


1.

Ýnkabuðu’nun anlattýðý hikayeler
vallahi, rüya gibiydi
Neþeli balýkçýlarýn arasýnda
Soðuk-sýcak yudumlarýn eþliðinde
Köz kömür kývýlcýmlarý ve mangalýn etrafýnda
Geç vakitlerde, mahalle kahvehanemizde,
Kestirmeden, Can hep þu tekerlemeyi tekrarlardý:
“Efsaneler hakikate katýlýp karýþtýrýlýnca,
Ýþte o zaman, gerçek balýkçýnýn
hem oltasý hem de kancasýdýr.“
Þuna da dikkatinizi çekerim:
“Üstünlüðün peþine düþersen,
Galibiyetler lezzetlidir: ama,
Bu tür yengiler vasýtasýyla insaniyeti
Rezil ettiysen; o zaman, baþka bir yerde,
Bu nevi kazançlara raðmen, ebedi an’ýn
Kederiyle aðlayýp sýzlayacaksýn!“
Biz bu sözlere, aðýrdan, hayret tavýrlarý takýnýr
“Vay be! Yemin ederim harika!“
Diyerek, onu iyice överdik.
Zira, teveccühlerimiz Can’a cesaret verirdi
Dahasý, bu nevi kafadan atma aðýtlarýn
enini ve sonunu nasýl zýmbalayacaðýný
sabýrsýzca beklerdik, mesela:
“Balýkçýlarýn selamlarý dengine selamettir,“
Derdi Can, “Takdir edilen dostu
veya düþmaný tashihe.“




2.

Can ve tayfalarý
Yelken çektiler bir gece, mehtap aydýnlýðýnda
Sanki çoþan dalgalarýn davetlisiydiler
Akþamüstü ziyafet ve balýk avý hevesinde
Bülbül olup þakýdýlar aheste, aynen þöylece:
“Selam! Kara-kaþlý Fýrtýnakuþu“
Seyyahlar gibi, torba þeklinde
að ile balýk tutmak için kullanýlan
bir gemideydiler
Esasýnda, ahýr gibi eski bir tekneye binmiþlerdi
Tatlý ve nazik rüzgarlarýn
baðrýna basýlmýþ halde
Keskin, öteye beriye çýrpýnan
deniz akýntýlarýný kucakladýlar
Ýlahiler dahil, hep ayný þarkýyý söylediler yolda:
“Hu dedik be! Ey Gezgin Fýrtýnakuþu!“
Daha sonra, gece yarýsý, mýþýl mýþýl uykuya daldýlar
Zira, seher vakti onlarý uyandýrýp sýraya dizecekti
Fakat, Can tamamen ziyana katmamýþtý
Ondaki kuþ sütünün ateþli zýrýltýsýný
Onun için, boru gibi yüksek bir sesle
þöylece ilan etti vaziyetini:
“Kahrolasýn! Ey Gezgin Fýrtýnakuþu!“
Derken, ve tam da boþalýrken mesanesi
Dizi kan püskürdü ve cumburlop,
Düþüverdi denize, ve baþladý baðýrmaða:
“Gittim-bittim!“
“Uþaklar! Denizciler! Balýkçýlar!
Ýmdat-imdat! Suya düþtüm be, yetiþin lan!“
Artýk aðlayýp dövünerek, bir de
þunlarý þöylece ekleyiverdi
þimdiki biçareliðine:
“Ah-of! Aman!
Nerdesin, ey Gezgin Fýrtýnakuþu?“




3.

Can Ýnkabuðu uzak
deniz derinlerine düþtüðü vakit
Hasret adlý teknesinden
daha da fazla sürüklenerek uzaklaþýrken
Kýyýya, yani emin ellere
yüzerek ulaþmak delilik olurdu
O an, bu düþünce onu
tiril tiril titretti
Ayný zamanda teknesi
aralarýndaki mesafeyi iyice açmaða baþladý
Kendi kendine:
“Acaba ne kadar vakit
böyle batmadan yüzebilirim?“
Diye sordu.
Þansýzlýða bak,
karanlýk ve derin fýþkýrýlarda ölmek
Nedenine hiç bir ipucu bulamadan
hayattan göç etmek
Hiç bir þey gibi düðümsüz
ve çapasýz cartayý çekmek
Yaslý, hazin bir haykýrýþla kükreyiverdi Can
Þuradan-buradan belki
birileri duyar diye ümitlendi
Ama, kýsýr havadan mukabele
gelmedi gayrý
“Of, sürüklen bakalým,
Koca adam!
Nasýlsa, sehere dek yolun var!“
Dedi kendisine
Köpekbalýklarý yanaþýrken beraberine
Buna raðmen, canýna kýymayacaktý
Ama, kan kokularý
hiç tükürülmeyen bir yerde
Deniz canavarlarý inatlý bir tarzda
takipdeydiler genç dostumuzu!





4.

Hayret ve ibret ola,
nasýl da insanoðlu sýkýþýnca
Dinini ve imanýný
bin kere inkar etmiþ de olsa
Sonunda, gene
O Büyük Yüceliðe yöneliyor!
Köpekbalýklarý saldýrýya geçince
Onunla birlikte,
Can’ýn dualarý da iflâs etti
Artýk, ecelin yaklaþtýðý belliydi
Dedi ki: “Kýsmet buymuþ, gittik!“
“Allahuekber!’
“Lailaheillallah’
“Asýl Resulullaha, Hz. Muhammete’
“Burada müracaat ve rica ediyorum!’“
Tam bu dualarý tekrarlarken
Þiddetli deniz köpükleri
kulaklarýný çýnlattý
Nedense yarý ayýk yarý uykuda
çöldeki serap misali
Þimdi ufak bir köyün
subaylarýna verilenler
geldi aklýna
Üç gündür sefil
ve susuz kalan köylü
boynu eðik
Seyr etmiþti
tugayýn boþanmayan aþ kamyonunu
Ve mahcup askerlerin
çaresiz dudak ýsýrýþýný
Ve yine duydu
emekli Binbaþý Nuri’nin o gür sesini:
“Gavur müslüman, müslüman gavur olmuþ!’
“Zavallý milleti harç etmiþler köleliðe!’
“Bu mu bizim vikayemiz?’
“Atam! Vay, vay halimize!’“
Yaradanýna canýný baðýþlasýn diye
tekrar yalvardý
Ama, ortada tek gördüðü þey
aç balýk yüzgeçiydi
Etrafýnda dolaþýp duran,
ýsýrýya, diþlemeye
hazýrlanmakta olan þey
Artýk gözlerinin önündeydiler!
Neredeyse her taraftan
ona doðru koþuþan iri çeneler
Oralarýn yýrtýcý hale gelmiþ
köpekbalýklarýydý
Of-of, onun Hasret teknesi de
yok gibi olunca
Son olarak bitevi
istikbalinden umudunu kesti



5.

Ýnkabuðu kendine hemen
bir “elveda“ çekti:
Keder dolu kadere bak,
“Demek hayat böyle
sona eriyormuþ,“ diye mýrýldandý
Ýdrar sularýyla
sirayet etmiþti ya denizi
Þimdi, itibarýnda
tam adi bir “eþekti!“
Baksana! Hem günahkar
hem fiyakacý,
Hem de sarhoþ
bir çýban çeþidiydi o
Bu itiraflarýný arz ettikten sonra
Baþladý
feragat naðmelerine
Dolunaya uzun uzun
küstahca bakarken
Ölçünmeye yöneldi:
“Ecel çok mu yakýn, yahu?“
“Oradaki alaylý nesne,
uslu dur lan!’
“Zaten tuzaða düþürdün,
bari gülme halime!’“
Köpekbalýklarý
yanýna iyice yaklaþýnca, ansýzýn
Eþ yunuslar çifte-çifte
hiç korkusuz hücuma geçtiler
O ana denizin üzerinde
insan gibi ayakta yürüdüler
Can’ýn can yüreði küt-küt edip
kütledi!
Sevinçle hoplayarak
etrafa vapur gibi dalga saçtý
Keratada mahcubiyet kalmamýþtý ki
Ziyadar perileri candan övdü
En ziyade,
ziyadar Tanrý’ya þükretti




6.

Mübarek Yunuslar, ona
parlak iþaret-fiþekleriymiþ
gibimsi geldiler
Sanki onu muhafaza etmek için
çiftleþmiþtiler buraya
Aman kardeþim,
bu ne þehvet, bu ne yiðitlikti!
Havlama bilmeyen
o mübarek deniz melekleri
Ýþte böyle,
köpekbalýklarýna saldýrý yaptýlar
Taklacý-Yaþar
ayaklarýnýn altýnda sipere geçti
Can biraderimizi
suda sýrtýnda taþýyordu sanki
O kocaman yüzgeçini
kürek misali kullandý
Bu arada,
Denizkýzý Marmara
suda uçuþlar yaptý
Ve, o deniz canavar takýmýný
aldattý
Allaha þükürler olsun!
Artýk esas durumu
Can anlamýþtý
Bu esnada,
köpekbalýklarý iyice çýldýrýp
kendilerini tamamen kaybettiler
Hemencecik, Zinde
ortaya, onlarýn
aralarýna dalýþ yaptý
Harika bir beceriyle,
düþmanlarýn omurgalarýný
darmadaðýn etti
Ayný anda, Nuhi, önden ve arkadan
köpekbalýklarýný hep kovalýyordu!
Ve, bu þekilde geberen iblisleri
deniz dibinin bitkilerine yem etti!




7.

Muhteþem nadide yunuslar
Artýk ailelerine
hýsým etmiþtiler Can’ý
Yenilen köpekbalýklarý,
ölülerini yediler
Bizimkinde artýk korku kalmadý
Peki, ya bu periler
onu erkenden terk ederlerse?
Tabi, köpekbalýklarý
kalbini sofralarýna sereceklerdi!
Korkunç, hançer gibi
keskin yüzgeçleriyle
Deniz canavarlarý
sudan yükseldiler bazen
Ama þampiyonlar,
þimdilik denizkulaðýna
yerleþmiþtiler
Maksatlarý,
yeni bir felaketin önlenmesiydi
Böylece, ayaklarýný gýdýklarken
’Ciyak ciyak’ diye
baðýrýp seslenerek
onu neþelendirdiler
Fakat, soðuk tavýrlý Katil Balinalar
uzak olsalar da þimdi su yüzüne çýkýnca
Can kardeþin korkusu yenileþti
“Zatýali!“ Diye haykýrdý göðe:
“Allah aþkýna, bu ne biçim imtihandýr bana?“
“Ey devri zaman, nerede bizim tekneler?“
Diyerek, yine þüphelenmeye baþladý
Ama kurtacýlarý,
yeniden paniðe kapýldýðýnýn
farkýna vardýlar
Neþeli ve þakacý tarzda
hoplayýp zýplayarak
onun makul düþünce kaygýsýný
engellediler




8.

Bir ileri bir geri
yüzüp-geçiverdiler
Bundan sonra
Can onlarýn himayesindeydi
Onu sevgi ýþýklarýyla
aydýnlattýlar
Varlýðýnýn bu denk
yüksekliklerinde
Can ön deyisel bir rüya gördü
Vasýtýsýyla,
sevinç içinde çýðlýk atmak istedi
Ama, Katil Balinalar
bigâne geçip-gittiler
Onun deri-kemik paçasýna
veya kalçasýna
hiç bir ilgi veya özen
göstermeden
Nedenini yunuslar mý ortaya koydu?
“Þükürler olsun, Zatýali Kerim!“
“Þükürler olsun, Zatýali Nezaket!“
“Þükürler olsun, Zatýali Bereket!“
Böyle tekrar tekrarladý
kutsal ibadet þarkýsýný
Köpekbalýklarý
çoktan ortadan def olmuþtu
Denize bir dalýp bir çýkan
kurtarýcýlarýyla birlikte
Selamete
ve çabucak ulaþacaktý evine




9.

Güneþ parlak yüzünü
gösterirken
Can, teknesinin ona doðru
süratle
gelmekte olduðunu gördü
Biraz sonra,
yoldaþlarýna kavuþacaktý
Gemide moral
gayet yüksekti
Hasret ile
ayný sürat ve sýnýrda
yunuslar süzülüp
sanki suda kayýyorlardý
Çoþkun bir neþeden
galibiyet alan
bizim uþaklar
sevinçle aðladýlar
O zaman,
imdada yetiþen gözler
durumu
þahsen kendileri de gördüler
Minnet dolu,
titrediler hepsi
Çektiler denizden
olta ve kancalarýný
O günün kutsal bir gün
olduðunu kabullendiler
Dediler ki,
bütün denizciler bugünü
Ve yarýn da bu tür günleri
hep kutlasýnlar
Yunuslar tekrar-tekrar
denize dalýp çýkarken

Can içtenlikle
veda gözyaþlarý döktü
Balýkçýlar
ayaða kalkýp
taydaþlarýna
çaktýlar selamý




10.

Meþhur denizcilerimiz,
yelken açýp
sahile yanaþtýlar
Þimdi onlara
yeni bir yunus kültürü
aksetmiþti
Ama Can onlarý
bir daha görmek istiyordu
Baktý ki,
dalýþ yaparken püskürüleri
epey zahmetliydi
Nuhi beyazdan ziyade
allýk püskürdüðü için
Uþaklar
endiþelenmeðe baþladýlar
Can, tereddüt içinde
tayfalara soruyordu:
"Kan mý kusuyor benim meleðim?“
“Onun þimdi
benim yardýmýma
ihtiyacý mý var?“
Direkmen,
teknesiyle onlara ulaþtý
Fakat yunuslar,
"daha emin ellere,"
deyip uzaklaþtýlar
Tekrar, bir aþaðý bir yukarý
dalýþa geçtiler
Ah,
nasýl da
havaya fýrlayýp
deniz rüzgarýna
kamçý salladýlar
Bu melek taklacýlarýn taburu
karþýlaþýrken
Can
onlarýn toplanýp
selamlaþmalarýna
þahit oldu
Sonra,
hepsi sýraya dizilip
deniz meskenlerine doðru
yol aldýlar
Ýnsan ve yunus,
böylece ve bundan sonra,
hakiki bir dostluk kurmuþ oldu!



- Þiirde Düþünceler (Sayfa 69-78)
Bildiri: Yukarýdaki þiirler 2005 yýlýnda çýkan ilk þiir kitabýmdan alýnmýþtýr. Serbest nazým.
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.