dili zifir güneþin adýyla
anlamadýðým bir dilden konuþuyorsun
balkondan aya çekilmiþ gözlerine
baygýn baygýn bakarken
/þey…aslýnda biz ayrý dünyalarýn insanýyýz
haklýsýn…senin için öldüðümü unutmuþtum/
bitpazarýndan üç kuruþa aldýðýn
beþ gram gururunla
þom aðýzlý neyzenler eþliðinde
kýrkikindi kapýsýndan giren
her ergen oynaþýna yaptýðýn gibi
gülüyorsun ya bana da
bir ihtimal sanýyorum o an
sarýlýyorsun
oysa sarýlmak çok güzel bir þey
bu dünyaya ait olamaz
ve tabi sana da
/yanlýþ anlama lütfen
doðrumu götürmeyecekse bence sorun yok/
sýfýr kilometre aþklarýn þatafatlý astarýndan
gürbüz sübyanlara dökündüðün gülsuyu sýzýyor
muska niyetine sýzýyor
aþk romanlarýna bir sayfa
tüylerim severek büyürdü üç yerinde
alaturka taraçalarda
alafranga çalan dolunaya inatla
yerçekimine dahiliz biz
aþka deðil
býrakmýyorsun ki çarçur edelim
býrakmýyorsun ki iþtahla üfleyelim huylanan tüylerimize
/galiba ben sevemiyorum
o kadar da öðretmeye hevesli “ben” varken/
bir soluyor iki soluyor üç
soluðun kaynayýp durduðu haylaz bir karanlýk
süreya’nýn oynaþtýðý kadýnlara benziyor
karanlýkta dizlerin
benzemiyor oysa dizelerim
þimdi ruhlarý açýk kalmýþ insan posalarý için
uslu mutsuzlarýn tünel kazdýðý kalp yolunda
zamaný geldi galiba
tecrite çekilmenin…