büyük bir uðultunun arkasýndan gelen sessizlik gibi
uzun bir þarkýyý aniden iþitmek
içinden devamýný söylemek gibi
çok azgýn bir denizde kulaç atýp
su yataðýnda kalmaya gayret ederken
aniden suyun sana boyun eðmesi gibi
ruhumun seni sevmesi…
herkes kendisi ile sýnanýyor bu dünyada
ne garip
ad konmamýþ bir oyunun
kimliksiz seyircisi alkýþlýyor durmadan
kanayan avuçlarýnda susku çizgileri
kanýyor kanatýyor
bunu aþk sanýyor
ve eþsiz bir matematiktir oysa
her karþýlaþma
dizelerin katli buluþunca sabahýn ezgisiyle
görüntülerin ilgisiz soluðu uçar
beter yalnýzlýklara
yorgun i mgelere
tenin hafýzasý ve ruhun atlasý
korkularý hemhâl edip doðuruyor
ölüm diye diye
göbeðinden arzýn merkezine sýzan bir ömür
ahh ne mümkün seninle bir ömür
saplantýlý bir iç çekiþle baþlýyor
yine gece
utançtan en mahrem yerlerin kýzarýrken
mesela týrnaklarýn gibi
çile
günah kadar çýplak gelirdi
bedene
itiraflara yüklenmiþ
itirazlar kadardýr ayrýlýk
miþ’li geçmiþ zamanlarýn
nefretine soyunan hüzündür
ki
aþk adýnda beni mühürledikçe dudaklarýna
içinde yetinmenin daraðacýyým
çek tabureni
uyumuþ evler arasýndan
sokak lambalarýna yaslanýp
dolunay üstüne dökülen
mütereddit bir ruhun sahne sýrasý
/varsa bir repliðin söyle
yoksa perde/