beyaz biraz akþam saatleridir
geç deyince geçen geceye inat
senin de benim de içimizde kýrkikindiler
geçilmeyecek zaman deðilim be güzelim
içi açýk unutulmuþ yaþýmýzda
soyun kendinden
soyun acýlarýndan
masum bir hayret gibi
yaz bu yaz dem bu dem
geçmiþinden alýp
yýlký taylarýnýn boynunda gezdiren
kýrýk kanatlý kuþum ben
adresim yok
sana ulaþmayan zarflarýn içinde
bilmem bana yol nereden gider
sana bu yaz aþk gider
bir temmuz bildirisi okuduðum
çocuklarýmýz olmuþ güneþten
kamaþan gözlerimiz güzelliðinde
mavilere bürünüp denizinde büyütüyorum
saçlarýn kayýyor parmaklarýmdan
kibritçi kýzýn ellerine emanet edip
bir Ýstanbul gecesi
borçluydum sonbahara atfedilen hüzünlerden
vurmalý nefret sazýndan geçip de bu yaz
pek muhterem gönüllere raks eden sen
sesinde hayta bir intihar ezgisi
edebin en afilisi ile
ruhun gýcýrdatmakta bedenimi
yaz kimin bahçesidir ki
seni toplarým
durup dururken papatyalar gibi