Aþýklýk geleneðine ve þiire küçük yaþlarda ilgi duymaya baþladý. Baðlama ve keman çalmayý öncelikle Aþýk Hasan’dan öðrendi. Ayrýca baðlama konusunda Aþýk Süleyman Fahri ve aðabeyi Aþýk Suzani’nin de katkýlarý oldu.
1915 yýlýnda askere alýnýp Doðu cephesine yollandý. Sarýkamýþ’tan Hazar kýyýlarýna dek uzun ve zorlu bir dönem geçirdi. Aðýr hastalýðýndan dolayý bir süre hastanede kaldý. 1920’de uzun bir yolculuktan sonra Mamaþ’a döndü. Ancak kýsa bir süre sonra yeniden askere çaðrýldý ve böylelikle Kurtuluþ Savaþý sürecine katýlmýþ oldu.
Aþýk Revani sonraki yýllarý köyünde geçirdi. Köylerine gelip giden baþka dedeler ve aþýklarla görüþüp kendini geliþtirdi.
1932 yýlýnda Ahmet Kutsi Tecer tarafýndan düzenlenen Aþýklar Bayramý nedeniyle aðabeyi Aþýk Suzani ile birlikte Sivas’a çaðrýldý. Bu dönemden sonra adý daha fazla duyuldu ve deyiþleri çevrede yayýlmaya baþladý.