--bazýlarý aþýk ’olur’ bazýlarý aþýk ’ölür’--
veremli bir saat duvarýmda
karýnca cesetlerine basarak geliyor günahlarým
yaslý ritüellere davetliyim her gece
çýðlýk çýðlýða seviþiyor imkansýz umutlarým
koyu renkli acýlar döllenmiþ uçuk kaçýk bir yatakta
perdesiz ev gibi çýrýlçýplak bir oda
izole edilmemiþ arzularým gibi pencerem
sahipsiz bir kadýn donarak yaþýyor sokakta
ben odamda
yalaz bir sancý tenimin ücra köþelerinde
dansa kaldýrýlmayan çilli kýz misali öfkeli dudaklarým
beyaz çarþaflarýn þahit olduðu o mor düþlerde adým kayýp
bir adamýn elleri yýkýlýyor ben sakat kalýyorum
yataða mahkum kalýyor göz yaþlarým
kehribar taþýna yaslýyorum yüreðimi
nar kentine göçüyor beyazýn kabilesi
avuçlarýmda göz kanlarým
okyanus ötesi duyulur bir haykýrsam
bazen denizin dibinde oturmak geliyor içimden
ne önemi var biraz da balýklar kemirsin etlerimi
aynalarda uyusun mavi damarlý adamýn gözleri
ne de aþýktý yalan söylerken
ellerimden tutup aþk ovalarýna götürürken
bakýþýyla okþadýðý baldýran þimdi tenim
kýzýl elhamra ihanet noktasý
güvençler öksüz
inançlar yetim
simurglar susuzluktan yanarken
ve kuþ yuvalarý bir kibrite secde ederken
ben evde o’nu bekliyordum
eskiden...